Gazeteci- akademisyen Ercan Çitlioğlu’nun yazdığı “Suriye Dosyası” Destek Yayınları’ndan çıktı.

23 Nisan 2024 Saat: 11:45
Gazeteci- akademisyen Ercan Çitlioğlu’nun yazdığı “Suriye Dosyası” Destek Yayınları’ndan çıktı.
Demokratik bir hak arayışı olarak başlayan ya da bu yönde bir algı yaratılmasına çalışılan Suriye krizi, on yılı aşkın bir süreyi geride bırakmış olmasına karşın her geçen gün devletler ve devletler dışı yeni aktörlerin değişik amaçlarla katılımı, ar

Gazeteci ve akademisyen Ercan Çitlioğlu, Suriye’de süregelen dinamik ve değişken sürecin yarattığı belirsizliklere karşın,  günümüz ve gelecekte bu konuya ilgi duyanların yararlanabilecekleri referans bir kaynak oluşturmak istediğini belirtirken, ülkemizi gerek ulusal güvenliğimiz gerekse alınan göçler nedeniyle sosyoekonomik, sosyokültürel ve sosyopolitik açılardan doğrudan ilgilendiren bu konu hakkında tarihe bir not düşmek istediğini ifade ediyor.

 

Geleceği öngörebilmenin ancak geçmişin ayrıntıları ile bilinmesiyle mümkün olabileceğinin  altını çizen Çitlioğlu, Suriye krizini başlangıcından Kasım 2021’e kadar olan dönemi ayrıntılandırdığı çalışmasında, Türkiye’nin ulusal güvenliğini doğrudan ve yaşamsal düzeyde ilgilendiren Suriye krizini tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor.

 

Gazeteci- akademisyen Ercan Çitlioğlu’nun yazdığı  “Suriye Dosyası” Destek Yayınları’ndan çıktı.

 

Arka Kapak Yazısı:

“GELECEĞİ ÖNGÖREBİLMEK ANCAK GEÇMİŞİN AYRINTILARINI BİLMEKLE MÜMKÜNDÜR.”

 

Suriye’de çatışmalar sonlanmamakla birlikte Esad rejiminin içsavaşı askeri anlamda kazandığı, 2024 yılı itibariyle ülkenin yaklaşık üçte ikisini kontrol altına aldığı, dikkatini öncelikle İdlib ve SDG/PYD denetimindeki Fırat’ın doğusuna yoğunlaştırmaya başladığı günümüzde, çeşitli nedenlerle ertelenen başkaca sorunlar yüzeye yansımaya başlamış bulunmaktadır.

 

Suriye’de sahadaki doğrudan aktör devletler (Rusya, Türkiye, İran, ABD) arasında var olan öncelik, amaç ve vizyon farklılıkları ortak bir paydada buluşulmasını zorlaştırmakta, Suriye’nin yeniden yapılandırılması ve geleceğinin şekillendirilmesine yönelik ciddi görüş farklılıkları ile rekabet, yeni anlaşmazlıklar yaratmaya aday görünmektedir.

 

Sınırlarımıza bitişik bir coğrafyada süregelen ve Türkiye’mizi gerek ulusal güvenliğimiz gerekse alınan göçler nedeniyle sosyoekonomik, sosyokültürel ve sosyopolitik açılardan doğrudan ilgilendiren bu konu hakkında istedik ki bir bilgi penceresi açılsın.

 

Okurlara sunulan ve Suriye krizini başlangıcından itibaren ayrıntılandıran çalışma, her ne şekilde sonlanırsa sonlansın, yaşanan ve yaşanması süregelen bir döneme ışık tutmak için tasarlandı.

 

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız