“Kısa Sürdü Babamın Devrimciliği”

28 Haziran 2025 Saat: 10:12
“Kısa Sürdü Babamın Devrimciliği”
Yazar Yılmaz Özdemir, Türkiye’nin yakın tarihine 10 hikâyeyle ışık tutuyor. Hikâyeler içinde Deniz Gezmiş ayrıntısı dikkat çekiyor.

Edebiyatseverler için dikkat çekici bir eser daha okurlarla buluştu. Yazar Yılmaz Özdemir’in kaleme aldığı ve on öyküden oluşan “Kısa Sürdü Babamın Devrimciliği” adlı kitap, seçkin kitapçıların ardından online platformlarda da yerini aldı. 

Kitap, yazarın kişisel yaşam deneyimlerinden yola çıkarak kurguya aktardığı öyküler aracılığıyla tarih, aile, toplumsal hafıza ve bireysel yüzleşmeler ekseninde özgün bir yolculuğa davet ediyor.

Yılmaz Özdemir, kitabında belirli bir temaya bağlı kalmadan her hikâyeyi kendi evreninde işliyor. Özdemir, “Okuyucularımın okurken şaşırmasını, yeni şeyler öğrenmesini, bazen de ‘Böyle miymiş?’ demesini umuyorum” sözleriyle kitabın yaklaşımını özetliyor.

Deniz Gezmiş’in Beyaz Atlı Portresi yeniden yorumlanıyor

Kitaba adını veren uzun öyküde ise Türkiye’nin yakın tarihinde yer edinmiş bir olay farklı bir bakışla ele alınıyor. Aynı zamanda kendisi de OTDÜ’lü olan yazar Özdemir, 68 kuşağının sembol ismi Deniz Gezmiş’in Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) yurdunda kalan bir kız arkadaşına, beyaz bir at üzerinde serenat yaptığı rivayetini yeniden yorumluyor.

Özdemir, bu olayı, “Deniz Gezmiş atı bulmuyor, at Deniz Gezmiş’i buluyor” şeklinde ifade ediyor. Yılmaz Özdemir, bu hikâyesiyle ilgili olarak şöyle diyor: 

“Deniz Gezmiş’in, bir at üzerinde, ODTÜ yurtlarına kadar gelip kızlar yurdunun zemin katındaki penceresi önünde kız arkadaşına, o at üstünde seranat yapması çok yazılmış, konuşulmuş, anlatılmıştır.  

Soner Yalçın, ‘68 Kuşağının Anlatılmayan Öyküsü” adlı yazısında, “…Onun mizahçı yönü bilinmeden Deniz Gezmiş portresi yazılabilir mi? Beyaz at üstünde ODTÜ yurdunda kız arkadaşına serenat yapan bir romantikti o. İdam edildiğinde henüz 25 yaşındaydı…’ diyor. Deniz Gezmiş bu atı nereden bulmuştur? Aslında Deniz, ODTÜ kampüsünde arayıp da bir at bulmuş değildir; öyküde görüleceği gibi, at Deniz’i bulmuştur”
 
Tarihle hayal gücünün iç içe geçtiği bir anlatı

Kitap, yalnızca siyasi figürler üzerinden ilerlemiyor; örneğin, Kurtuluş Savaşı komutanlarından Fahrettin Altay’ın, Batı Cephesi’nde çıktığı bir teftiş esnasında, ücra bir yörük köyünde karşılaştığı ve gözlerini yaşartan bir olay da öyküler içinde yer alıyor.  

Kitapta yer alan diğer öyküler ise “Yıldızlara Bakmak”, “Şehvet”, “Saddam”, “Dalaz’ın Öyküsü Yoktu”, “Ay Dolunaydı”, “Atlar”, “Albay”, “Haydar Efendi” ve “Şahika Abla” gibi başlıklarla farklı yaşantıları, toplumsal dinamikleri ve bireysel yüzleşmeleri mercek altına alıyor.

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız