15 Temmuz hain darbe girişiminde bir numaralı isim olarak suçlanan 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve 9 yıldır hapiste olan eski orgeneral Akın Öztürk’ün savunmasındaki her detayın iddiaları gündem olacak. Ünlü yazar Müyesser Yıldız, dünkü köşe yazısında Öztürk’ün duruşmadaki savunmanın tamamını verdi. Öztürk, “15 Temmuz’da tümüyle Hulusi Akar’ın verdiği talimatları yerine getirdim. Ama nasıl olduysa, birimiz 15 Temmuz’un kahramanı, birimiz 1 numara olduk” dedi.
HULUSİ AKAR, YAŞAR GÜLER VE ABİDİN ÜNAL’IN İŞİ KENDİSİNE YIKTIĞINI İDDİA ETTİ
Akın Öztürk, bazılarının kendilerini gizlemek için kendisini “kurban seçip paravan yaptığını”, Hulusi Akar, Yaşar Güler ve Abidin Ünal’ın işi kendisine yıktığını iddia etti. Akıncı Üssü’ndeyken Akar’ın boynunda kırmızılık olmadığını da iddia eden Öztürk, ayrıca 2011 yılında Uludere’de 34 köylünün bombalanması emrini kimin verdiğini bildiğini, ama şimdi değil, zamanı gelince söyleyeceğini açıkladı.
DARBENİN KRİTİK İSMİ SUSKUNLUĞUNU BOZDU
Yargıtay’ın kısmi bozma kararının ardından Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü içindeki duruşma salonunda yeniden görülmesine başlanan Genelkurmay Çatı Davası’nda önceki gün ve dün savunmasını yaptı. Ünlü yazar Müyesser Yıldız dünkü köşe yazısında detayları paylaştı.
“BİRİMİZ KAHRAMAN, BİRİMİZ ‘1’ NUMARA OLDUK”
Öztürk, “15 Temmuz’da tümüyle Hulusi Akar’ın verdiği talimatları yerine getirdim. Ama nasıl olduysa, birimiz 15 Temmuz’un kahramanı, birimiz 1 numara olduk. Artık bu tiyatronun parçası olmak istemiyorum. Öncelikle Hulusi Akar, Yaşar Güler, Abidin Ünal, eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Hulusi Akar Çankaya Köşkü’ne gittiğinde karşılayan Tuğrul Türkeş, Zekai Aksakallı, Sadık Üstün, Nihat Kökmen’in tanık olarak dinlenmesini ve tüm kamera kayıtlarının ham hallerinin dosyaya kazandırılmasını istiyorum” dedi.
ULUDERE İTİRAFI: EMRİ KİMİN VERDİĞİNİ BİLİYORUM
Kendisi ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında Uludere’de 34 köylünün hava bombardımanıyla öldürülmesi konusunda suç duyurusunda bulunulduğunun belirtildiğini kaydeden Akın Öztürk, “Ben 2011-2013 yılları arasında korgeneral rütbesiyle İzmir Hava Eğitim Komutanlığı görevini yürütmekteydim. Emrimde herhangi silahlı birlik bulunmadığı gibi 28 Aralık 2011 tarihinde meydana gelen bu olay benim görev ve sorumluluk sahamda değildi. Emri kimin verdiğini biliyorum; ama şimdi değil, zamanı gelince söyleyeceğim. Ceridelerde geçiyor. O bombalamaya Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan itiraz edeni de biliyorum.” ifadelerini kullandı.
“YAŞAR GÜLER AĞLADI”
Yaşar Güler’i darbe günü bulduğunda gözlerinin yaşlı olduğunun söyleyen Öztürk, çok ağır sözlerde bulundu. Öztürk şunları dile getirdi:
“Genelkurmay 2. Başkanı ve bazı generallerin de Akıncı Üssü’nde tutulduğunu öğrendikten sonra karargâh odalarını dolaştım. Önce Yaşar Güler’i buldum. Bağlarını açtım. Gözleri yaşlı yaşlı, ‘Komutanım biliyordum, sizin haberiniz olsa gelip bizi kurtarırsınız diye düşünüyordum.’ dedi. Yaşar Güler’e gelince; ey Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz. Ağlayan, hatta, ‘Ben bunlara ne yaptım ki? Şimdiye kadar ne istedilerse karşıladım.’ diyen de kendisi. Neden bunu saklayıp değişik ifadeler veriyor? Yaşar Güler’in bu cümlelerinin ne manaya geldiğini çok düşündüm. Meğerse herkes herkesi tanıyormuş, ama ikbal kaygısıyla kimse kimseye dokunmamış.
“SİYASİ BACAĞI, İÇ-DIŞ BACAĞI BELİRSİZ BU DARBEYİ PLANLAYANLARIN SAYISI BİR ELİN PARMAKLARINI GEÇMEZ”
Darbe günü Mehmet Dişli’nin Hulusi Akar’ın odasına girdiğini söyleyen Öztürk o anları, “‘Birlikler yola çıktı, Ankara’da olacaklar.’ diyor. Dişli bunları söylediğinde zıplayıp kafasının tavana değmesi gerekirken, o imza atmaya devam ediyor, 1 saat bekliyor. Siyasi bacağı, iç-dış bacağı belirsiz bu darbeyi planlayanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Darbe girişiminin arkasında içerideki veya dışarıdaki karanlık güçler olduğu açık seçik ortadayken, bu gücün kimlerden ve nerelerden oluştuğunu, kimlerin nasıl ve hangi usulleri kullanarak bu hain darbe girişimini yaptırdığını araştırmayıp, adet yerini bulsun diye yapılan duruşmalar kamuoyunu tatmin etmeye yeterli değildir” şeklinde aktardı.
“TIRNAKLARIMA ASİT DÖKÜLDÜ”
Akın Öztürk, tırnaklarının arasına asit döküldüğünü, sadece kendisine demir kelepçe takıldığını, gördüğü darplar sonucu dişlerinin kırıldığını ve kulağının parçalandığını, ölümle tehdit edildiğini, genç askerlerin üzerine salındığını söyledi. Öztürk, “Sonuçta dış güçler istediklerini elde ettiler, memleket olarak biz de göz göre göre bu tuzağa düşürüldük” dedi.
Öztürk’ün davası 17 Eylül’e ertelendi.