GÜNCEL

28 Şubat'ın talimatlarını Alemdaroğlu uyguladı

Darbe Komisyonu Raporunda başörtüsü yasağıyla ilgili çarpıcı bir detaya yer verildi.

1 Aralık 2012 Saat: 11:15
28 Şubat'ın talimatlarını Alemdaroğlu uyguladı
28 Şubat'ın talimatlarını Alemdaroğlu uyguladı
Darbe komisyonu raporu, 28 Şubat sürecinde yargının nasıl baskı altına alındığını gözler önüne serdi. Askerin savcı ve hakimlere çeşitli talimatlar verdiği ve bu talimatların yerine getirilip getirilmediği konusunda bilgi istediği ortaya çıktı. Komisyona gelen belgeler Orgeneral Çevik Bir'in, darbecilere yönelik her türlü karşı çıkma, eleştiri, suçlama ve benzeri girişimleri önlemek için talimatlar gönderildiğini belgeledi. Savcılara gönderilen bu talimatların âdeta otomatiğe bağlandığına dikkat çekilerek, savcılardan talimatların gereğinin yapılıp yapılmadığı hususunda bilgi istendiği ve bir baskı unsuru oluşturulduğu ifade edildi.

Raporda İdare Mahkemelerinin başörtüsü konusunda verdiği haksız kararlara yer verildi. 1997 yılına kadar üniversitelerde kılık kıyafet yasağını uygulama imkânı bulamayan yasakçı güçlerin, İstanbul Üniversitesi'ne rektör seçilen Kemal Alemdaroğlu'nu "uygulamacı", İstanbul Üniversitesi'ni de "uygulama alanı" olarak belirlediği vurgulandı. Mağdur öğrenciler tarafından İdare Mahkemelerinde açılan davaların, Genel Kurmay'ın brifinglerine katılmayan Ankara dışındaki yargıda öğrenciler lehine sonuçlandığı belirtildi.

YARGIYA 600 ADET BASKI

Genel Kurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından, 1996 ile 2002 yılları arasında toplam 600 adet suç duyurusu yapıldığı ortaya çıktı. Genel Kurmay Başkanlığı'nın yaptığı bu suç duyuruları ile ilgili 6 kararı beğenmediği ve itiraz ederek, yargılama görevine ilişkin talimat verdiği vurgulandı. Raporda ayrıca Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan brifinglerde, hâkim ve savcıların irticaî tehdide karşı etkin mücadele için göreve davet edildikleri bilgisi de yer aldı. Askerin Anayasa'nın 138. maddesini çiğneyerek hakimlere talimat verdiği, tavsiye ve telkinde bulunduğu belirtildi. Hukuk devleti kavramının Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu denli tacize uğradığı ve yargı mensuplarının kendi üzerlerine kurulan baskıya bu derece tepkisiz kaldıklarının altı çizildi.

REFAH PARTİSİ'Nİ KAPATIN MESAJI

Raporda, Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat 1997 tarih ve 406 sayılı kararına dikkat çekildi. 18 maddeden oluşan kararların 12. ve 17. maddelerinde Siyasi Partiler Yasası'na aykırı hareket edenler için her kademede kesin önlemler alınması talimatının verildiği ifade edildi. Gerek Cumhurbaşkanlığına verilen brifinglerle ve gerekse 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan MGK toplantısı sonucunda, Refah Partisi'nin kapatılması gerektiği yönünde yargıya açıkça mesaj verildiğine dikkat çekildi.

İLK MÜDAHALE SİVAS DAVASI'NA

Raporda yargıya açıkça müdahalenin ilk örneğinin, "Sivas Olayı Davası" olduğu belirtildi. Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen davanın, Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Nusret Demiral tarafından kaleme alınan "Düşünce örneği" isimli "müdahale ve yönlendirme" amaçlı yazısından sonra, Ankara 1 NO'lu DGM'ye alındığı vurgulandı. Bu yönlendirmelere rağmen 24 kişinin mahkum edilerek diğer şahısların beraat ettiğine dikkat çekilen raporda, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin "anayasal düzene karşı suç" kapsamında sanıkların 37'si hakkında ölüm cezası verdiği, 20'den fazla sanığı ise yedi buçuk yıl ağır hapis cezasına çarptırdığına dikkat çekildi.

40 HAKİME SORUŞTURMA

Başbakanlık bünyesinde oluşturulan "Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu" tarafından toplanan bilgiler sonucu "tarikatlarla bağlantılarının olduğu, kadın eli sıkmadıkları, harem-selamlık uyguladıkları, eşinin başörtülü olması" gerekçeleri ile 40 adli ve idari yargı hâkimi hakkında soruşturma açıldığı dile getirildi.

Başbağlar katliamı sanıkları ile ilgili davaya damüdahale edildiğinin belirtildiği raporda, Erzincan DGM’de görülmesi gereken davanın haksız ve hukuksuz bir şekilde İzmir’e alındığı kaydedildi. Mağdurların mahkemeye ulaşmasının engellendiğine işaret edilirken, binbir güçlükle gelenlerin aşağılandığı vurgulandı. Şöyle denildi: “Mağdurların fakirliği kıyafetlerine de yansıyor ve bu durummahkeme için tahkir gerekçesi oluyordu. Mahkeme başkanı, terlikle gelen bir mağduru azarlayarak salondan çıkarırken, mağdurları salondan çıkarmakla tehdit ediyordu."

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑