Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 230 gün sonra iddianamesi 8 savcı tarafından hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, bugün saat 14.30'da basın açıklaması gerçekleştirecek.


19 Mart’ta İBB’ye yapılan 'yolsuzluk' operasyonu kapsamında İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu tutuklanmıştı. Tutuklamanın ardından İmamoğlu’nun iddianamesi ise merakla bekleniyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘iddianame hazırlanmalı’ çıkışının aynısını MHP lideri Devlet Bahçeli de bulunmuştu. Pek çok yandaş medya yazarları ise iddianamenin bu hafta içerisinde açıklanacağını iddia etti.
Yandaş Yeni Şafak ise bugün manşetinde “Asrın vurgununa 4 bin sayfalık iddianame" başlığı ile çıktı. Haberde 230 gün sonra iddianamenin yazımının bittiği yaklaşık olarak 4 bin sayfalık iddianame olduğu aktarıldı.

Haber içerisinde 8 savcının iddianameyi hazırladığı aktarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, bir başsavcı vekili ve 6 soruşturma savcısı tarafından çalışma yürütüldü. Son okuma ve kontrollerin yapıldığı öğrenildi. İddianame, nihai onayın ardından önümüzdeki günlerde mahkemeye sunulacağı belirtildi.
Soruşturma boyunca hazırlanan MASAK raporları, bilirkişi raporları, mülkiye müfettişlerinin raporları, dijital veriler, HTS kayıtları, güvenlik kamera kayıtları ve kripto haberleşme tapeleri yer alacak. Delil klasörlerinde binlerce sayfa belge bulunduğu öne sürüldü.
CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı binasını satın almak için yaptığı, kamuoyunda “para kuleleri” iddiaları da iddianamede yer alacağı belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in bugün saat 14.30'da basın açıklaması gerçekleştirecek.
Yeni Şafak'ın haberine ise CHP'den ilk tepki geldi. CHP'li vekil Mahmut Tanal, X hesabı üzerinden gizliliğin ihlal edildiğinin altını çizerek şunları dile getirdi:
"Soruşturmanın Gizliliği, Hukukun Namusudur. Henüz mahkemeye sunulmamış bir iddianamenin içeriği, savunmaya dahi verilmeden manşetlerden yayımlanıyorsa, ortada gazetecilik değil yargısız infaz vardır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesi açıktır: “Soruşturma evresindeki işlemler gizlidir.” Bu gizlilik, suçluyu değil, adaleti korur. Anayasa’nın 38. maddesi der ki: “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” Basın özgürlüğü; kişilik haklarını, masumiyet karinesini ve adil yargılanma hakkını çiğneme özgürlüğü değildir. Henüz mahkemeye ulaşmamış, savunmaya dahi tebliğ edilmemiş belgelerin “1 numara şu, örgüt bu” başlıklarıyla yayınlanması; masumiyet karinesine, lekelenmeme hakkına ve yargı bağımsızlığına açık saldırıdır. Bu tür yayınlar sadece etik değil, hukuken de suçtur. TCK 285. maddeye göre soruşturma gizliliğini ihlal edenler cezalandırılır. Bu suçu işleyenler kim olursa olsun, cezasız kalmamalıdır. Cumhuriyet Savcılığı bu konuda re’sen harekete geçmek, soruşturmanın gizliliğini ihlal edenleri tespit etmek ve yargı önüne çıkarmak zorundadır. Adalet; manşetlerde değil, mahkeme salonlarında tecelli eder!"