SİYASET

Alınak, HDP'den Adaylığını Açıkladı

Mimar Ali İhsan Alınak, Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) Kars milletvekili aday adayı oldu.

14 Mart 2015 Saat: 20:56
Alınak, HDP'den Adaylığını Açıkladı
Alınak, HDP'den Adaylığını Açıkladı

Uzun yıllar Mimarlar Odası Kars Temsilciliği yapan, şu anda www.PolitiKARS.com internet portalını yöneten, Ali İhsan Alınak'ın HDP’ye milletvekili aday adaylığı için başvurduğu öğrenildi.

 Alınak, “Tarihinin en büyük  ‘siyasi soykırımı’ ile karşı karşıya kalan halkların mücadelesini taçlandırmak için HDP’den aday adayı olduğunu dile getirerek. Mesele, vekillik değildir. Mesele, umudu geleceğe taşımaktır.” dedi.

7 Haziran 2015 seçimlerinde Kars milletvekili aday adayı Ali İhsan Alınak’ın, HDP’den adaylığının nedenini şu şekilde açıkladı.

Umut HDP’de


“Kaygıların alabildiğine yoğunlaştığı bir dönemeçten, umutlu bir yol ayrımına gelebilmek hayali...

Süreç hiçte iç açıcı değil!… Son dönem açıklamalar incelendiğinde, sürecin nelere gebe olduğuna dair ipuçlarını da yakalamak mümkün…

PKK lideri Öcalan’ın Kürtler üzerindeki etkinliği, bölge siyasetini derinden etkilemektedir. Tüm reflekslerin bu temelde geliştiğini görebiliriz.

Oyundaki hamlelerin yansımalarını izlerken, kimlerin “mat” olacağını kestirmek fal bakmanın ötesine çıkıyor… 30 yıllık savaş ve sonuçları ortadadır!

Türkiye’nin model ülke olduğu varsayımı üzerine geliştirilen tartışmaların ne denli gerçeklikle örtüştüğünün belirlenmesi gerekmektedir.

Cevaplanması gereken, Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları sicilidir.

Türkiye bir model ülke mi? Yoksa bu kocaman bir propaganda yalanı mı? Bu ve benzeri sorulara cevap ararken sürekli karşımıza sağır bir duvar gibi; demokrasi, insan hakları, Kürt ve Türklük sorunu çıkmaktadır.

Hayatın her alanında etkilerini hissettiğimiz sorun! Kangrenleşmiştir... Ölümcül hastalık her yanı sarmış, çözümler konusunda tedirginlik artmış, yığınlar nezdinde kopuşlar başlamıştır. İnkârcı yapının etkilerini her alanda görmekteyiz. Çelik gibi sert bu yapı, kolay yıkılır değil... Zamana yayma ve oyalamayı temel ilke edinen anlayış, çözümsüzlüğü derinleştirmektedir.

30 yıllık savaş ve sonuçları ortadadır! Bu gün vicdanlar nezdinde aklanma ve af dileme dönemidir. On binlerle ifade edilen failleri belli “kayıplar” konusu, sürgün yaşamları ve ötekileştirilmiş kitlelerden bahsetmek gerekiyor.

Cin şişeden çıkmıştır! Kürt sorunu artık inkârcı propaganda aldatmalarını yok eden yığınsal kabul gören bir dönem yaşıyor. Nesnel gerçeklik; kanıksanmış tüm algıları alt üst etmiştir.

Aksine AKP hükümeti tekçi ve milliyetçi söylemler üzerine geliştirdiği bir propaganda süreci içinde... Samimiyetsizlik alabildiğinde derinleştirilmiştir. Kürtlerden daha çok Türkleri elde tutma siyaseti çözüm sürecini derinden etkilemekte olup, kaygıları arttırmaktadır. Kürtlerin kendilerini temsil edebilme şartlarını yok edebilecek manevralar yapılmakta, yandaş ve karşıt Kürt söylemleri ile bir tasfiye projesi geliştirilmek istenmektedir.

Kılıçlar kınlarından çekilmiş halde... PKK varlığını sürdürme gayretinde, AKP ve devlet ise PKK’yi yok etmenin peşinde... Dayatılan çözümsüzlüğün, içinden çıkılamaz bir sürecin başlangıcı olabileceği kaygısı, Öcalan’ın konumu, PKK ve Kürtler üzerindeki yansımaları merakla beklenmekte…” (Barış Uzak İhtimal – 07.03.2011) www.PolitiKARS.com

Haziran 2011 seçimleri öncesi değerlendirme yazımda ki saptamaların ışığında olası durumu nesnel bir dil ile ifade etmiştim.

Ortadoğu denkleminde çözülmelerin her alanda derinlik kazandığı, saflaşmanın olmazsa olmaz bir koşul haline geldiği dört yıllık zaman diliminde, Türkiye bu ortamda neler yapmak istiyor? Bir yanda Kürtler, diğer tarafta ABD, AB ve Ortadoğu’nun diğer aktörleri... Kürtler, uluslararası alanda kabul gören bir unsur haline gelirken, Türkiye şok üstüne şok yaşamaktadır!

PKK ve bileşenleri, Türkiye’nin “Kürt Sorunu” konusunda ürettiği politikalardan bir adım öndedir. Hareket, Ortadoğu düzleminde denge unsuru olmuştur. Kürtler üzerinde ki etkisini derinleştiren, stratejik ve taktiksel anlamda en dinamik pozisyonundadır.

“Rojava Devrimi” ve “Kobane Destanı” halkların umudu olurken, AKP Türkiye’sinin yeni Osmanlıcılık maskesini yerle bir eden son durum tespitidir.

AKP hükümetinin hırçınlaşan siyasi söyleminin altlığında, “iktidar” da kalmanın hesabı yatmaktadır...

MHP ve CHP ise, ülke için fırsat olabilecek gelişmelerden faydalanmayı olumsuz yönde derinleştirmektedirler. Kan ve tabut siyasetinden beslenen CHP ve MHP kliği tarihi yanılgılardan ders çıkarmamış gözüküyor.

Türkiye hızla yalnızlaşmaktadır. Bu olumsuz hava, kötü sonuçlar doğuracağı gibi; uzun vadede ülkenin “kan gölünden” çıkabileceği bir duruma ve avantaja dönüşebilir.

Halklar, kendini en iyi şekilde savunacak demokratik reflekslerine de sahiptir. Demokratik siyasetlerin önünü tıkayan faşizan yapının tasfiyesi de bu niyet ve amaç içinde olmalıdır. Tek kutuplu Türkiye siyasetinde demokratik ve yurtsever güçler, ülkenin dengesi olabilmeyi başarmalıdır.

Genel dünya siyaseti içinde; barış içinde birlikte yaşama kültürü üzerine geliştirilebilecek, kabul gören ortak formüllerin geliştirilmesi olmazsa olmaz koşul haline gelmiştir. Birlikte yaşam ve farklılıkların coğrafyasında; ortak yaşamın zenginliği esasına dayalı  yaşam modeli, insanlığın geleceğinin garantisidir.

Dünya, hoşgörüden yoksun bir süreç yaşıyor. Bu olumsuz süreci incelemek aynı zamanda çıkış yolu bulmak açısından da önemlidir. Yaşanan tüm olumsuzlukları olumluya dönüştürmek çok zor olmasa gerek!

Tarihinin en büyük  “siyasi soykırımı” ile karşı karşıya kalan halkların mücadelesini taçlandırmak içindeğişmeli ve değiştirmeliyiz…

… Bu öngörünün biricik eserlerinden, “Halkların Demokratik Partisi”nin rolünün umuda dönüşmesiönemsenecek bir durumdur. HDP, Türkiye halklarının, yeni yaşam ve mücadele alanıdır. 

HDP’nin toplumun öznesi olma mücadelesinde, asıl olan beraberlikleri en iyi şekilde olumlu kılabilmektir. Bu anlamda bizler eşit oranda bu sürecin sorumluları durumundayız. Gündelik yaşamdaki ilişkilerimizden, sorumluluklarımıza kadar her alanda belirleyici ilişki ağı oluşmuştur. Birbirimizi sınırlayan oranda iç içe geçmiş bir durumundayız.

Sömürü, yağma ve talana, siyasal, ekolojik ve cinsiyetçi soykırıma karşı, müzakerelerin “barış” ile taçlanması için,  “demokratik ve anayasal güvence altına alınmış bir kardeşlik protokolünün” inşası için, halkların umudu olan HDP ve onun öncü kadrolarının cesaretine ortak olmak için!...

Demokratik siyaset mücadelesinde tarihi bir sorumluluk almak istedim. 

Saygılarımla,

Mimar Ali İhsan ALINAK * Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili Aday Adayı

Ali İhsan Alınak 1967 Digor doğumlu, 25 yıldır Kars’ta yaşıyor. Uzun bir süre Mimarlar Odası Kars Temsilciliği yapmış, şu anda www.PolitiKARS.com internet portalını yönetmekte. 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑