Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre Türkiye, Suriyeli göçmenlerin yüzde 64.5’ine ev sahipliği yapıyor. Yunanistan ise, Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmek isteyen sığınmacılara izin vermiyor.
Meclislerinde Türk bayrağını yırtacak kadar Müslümanlara kin kusan ırkçı Yunanistan, Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenlere insanlık dışı muamelede bulunmaya devam ederken, Akit’e konuşan Leyla Şahin, “Bu sadece Yunanistan’ın değil, tüm Avrupa’nın ayıbı. Adeta Nazi Almanya’sı yeniden günümüze geldi” dedi.
Yunanistan’ın Avrupa’ya geçmek isteyen mültecilere yönelik insanlık dışı muamelesini Yeni Akit’e değerlendiren AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, “Yunanistan, Avrupa’dan aldığı destek ve güçle kapılarını açmamak için mültecilere yönelik bir duvar örmüş durumda. Bu sadece Yunanistan’ın değil bütün Avrupa’nın ayıbı” ifadelerini kullandı.
“Yunanistan açıkça Avrupa İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini çiğniyor” diyen Usta, şunları dile getirdi: “Botlarla denizden geçmeye çalışan insanların botlarını batırmaya çalışıyorlar. Karadakilere de kurşun sıkıyor ve savunmasız insanların canına kast edecek kadar ileri gidiyorlar. Biz ise bugüne kadar yaptığımız gibi ensarlığımızı korumayı sürdürüyoruz. Sınırda yaşanan bu saldırı ortamında oradaki mültecilere üç öğün sıcak çorba ve yemek veriyoruz. Onların temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kızılay ve AFAD başta olmak üzere birçok STK’nın yardımıyla göçmenlerin oradaki yaşam koşullarını iyileştirmeye çalışıyoruz.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yunan zulmüne uğrayan bir göçmen tarafından yapılan başvuruyu kabul ettiğine dikkat çeken Usta, şöyle konuştu: “Kabul edilen ilk başvurunun ardından eminim pek çok sayıda başvuru peş peşe gelecektir. İnşallah Avrupa’nın ayıpları bu vesile ile kendi yüzlerine vurulacak. Öte yandan; Avrupa bu ırkçılığı körüklemeye devam ederse ülkelerinde de ayaklanmaların yaşanmasına sebep olacak. Zaten şu anda da Avrupalı bazı STK’lar yürüyüşler düzenleyerek mültecilere yönelik zulme dikkat çekmeye başladı.
ABD başta olmak üzere Rusya ve Batı’nın kirli ellerini Suriye’den çekerek o toprakları gerçek sahiplerine bırakması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde bizim de tek isteğimiz bu coğrafyayı sahiplerine teslim edebilmek. Çünkü göçmenleri Avrupa’ya gittiklerinde de çok iyi şartlar beklemiyor. Bizim tek temennimiz Suriye’deki bu işgalin son bulması.
Bir tarafta Türkiye’nin mazlumların temel ihtiyacına koştuğunu diğer tarafta ise Yunanlıların sınırın ötesinden mazlumların üzerine gaz bombası attığını söyleyen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nergis Dama da şunları söyledi: “Bölgede sanki 2020 yılı değil de 1800’lü yıllar yaşanıyor. Yunanlar mazlumların kıyafetlerine, paralarına ve eşyalarına el koyuyor. Yani kurumsal güçle merhamet eden Türkiye ile kurumsal güçle gasp eden Yunanistan var. Biz Türkiye olarak dünyaya bir defa daha insanlık dersi verdik.”