Eylül ayının başında Katar'ın başkenti Doha'yı vuran İsrail hakkında endişe yaratan yeni bir analiz, Katar merkezli medya kuruluşu El Cezire'den geldi.
Orta Doğu'yu kaosa sürükleyen ve başta Filistin olmak üzere, Suriye, Katar ve Yemen'i de hedef alan İsrail ile ilgili dikkat çekici bir iddia Katar merkezli El Cezire'den geldi...
El Cezire, "Orta Doğu'da İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye mi?" başlığını kullanarak, "İsrail'in Doha'ya saldırısının ardından Ankara, Tel Aviv'in bölgesel emelleri dolayısıyla giderek daha fazla tetikte" yorumunu yaptı.
Bölgenin önde gelen medya kuruluşu, "İsrail'in geçen hafta, ABD'nin en büyük NATO üyesi olmayan partneri ve Washington'ın Körfez'deki en yakın partnerlerinden biri olan Katar'ı vurmasından saatler sonra İsrail yanlısı yorumcular hızlıca odaklarını Türkiye'ye çevirdi" ifadesine yer verdi.
Sosyal medyada da bu tür iddiaların ortaya atıldığını ve Ankara'nın bunlara çok sert tepki gösterdiğine de dikkat çekilirken, "Aylarca, İsrail yanlısı medya kuruluşlarında Türkiye karşıtı söylemler kullanılırken Türkiye, İsrail'in en tehlikeli düşmanı olarak gösterildi ve gerilimi artırdılar" denildi.
El Cezire, İsrailli yorumcuların Türkiye'yi bir tehdit olarak gösterdiğini ve Suriye'de Beşar Esad'dan sonra "yükselen yeni tehlike" yorumlarının yaptığını hatırlatırken İsrail'in bölgesel saldırıları artırdığına da vurgu yapıldı.
Haberde, "Katar'a yönelik saldırılar, Ankara'nın NATO müttefiki olarak ABD'nin güvenlik garantilerine ilişkin şüpheler de oluşturdu. Doha'nın Washington ile özel müttefik statüsüne rağmen, İsrail ABD'den görünür bir tepki görmedi, bu da ABD'nin NATO tüzüğünün öngördüğü gibi Türkiye'ye yönelik herhangi bir saldırıyı gerçekten kendisine yönelik bir saldırı olarak göreceği konusunda soru işaretleri yarattı" denildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun da ülkesinin bölgesel yayılmacı hedeflerini sık sık gündeme getirdiği hatırlatılırken, "Ankara için bu tür söylemler sadece sembolik değil – bu söylemler, Orta Doğu'ya yayılan ve Türkiye'nin kendi bölgesel bakış açısıyla çatışabilecek bir İsrail hakimiyet vizyonunu işaret ediyor" ifadesine yer verildi. El Cezire buna örnek olarak da İsrail'in son birkaç hafta içinde Gazze ve Batı Şeria'da saldırıların yanı sıra Yemen ve Suriye'ye de saldırdığına ve Tunus'ta Gazze yardım filosunu hedef aldığını hatırlattı.
El Cezire, ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Temmuz ayında yaptığı açıklamayı da hatırlatarak, "İsrail'in bölgenin tek hakim gücü olmaya çalıştığı izlenimi, Temmuz ayında ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın şaşırtıcı bir itirafıyla doğrulanmış gibi görünüyordu: İsrail, parçalanmış ve bölünmüş bir Suriye'yi tercih ediyordu" denildi.
Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad'ın Moskova'ya kaçmasından sonra İsrail ordusunun Suriye'ye çok sayıda saldırı düzenlediği ve bazı Suriye topraklarını da ele geçirdiğine dikkat çekti.
Suriye konusunda Türkiye'nin tek bir merkezi devlet olmasını istediği belirtilirken İsrail'in ise parçalanmış ve federal bir Suriye'yi tercih ettiği de kaydedildi.
El Cezire, Suriye'de İsrail ile Türkiye arasında bir çekişme olabileceğine ve İsrail'in bölgesel hegemonya konusunda Türkiye'yi potansiyel bir tehdit olarak gördüğüne dikkat çekerken İsrail'in Türkiye ile Yunanistan arasında doğu Akdeniz ve Ege'de yaşanan gerilimde de Yunanistan tarafında yer aldığı hatırlatıldı.