AKP kulislerinde sürecin somut sonuç üretmemesi ve seçmen tepkisinin giderek artması nedeniyle iktidarın “süreci sonlandırma” seçeneğini değerlendirildiği iddia ediliyor. Ayrıca Erdoğan’ın da bu nedenle sürecin geleceğine ilişkin kararını seçim takvi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bebek katili Öcalan’ı Meclis’e davet edip, ‘örgütü lağvettiğini açıklasın’ çıkışıyla başlayan açılım tiyatrosunda teröristlerin silahları yakma tiyatro perdeesine kadar ilerlemişti. Son olarak açılım tiyatrosu Meclis’e taşınmış ve birçok toplantılar düzenlenmişti. Fakat Bahçeli’nin terör örgütü PKK’nın Suriye uzantıları olan YPG/SDG’ye yönelik sert eleştirisi AKP kulislerinde yeni bir tartışma cephesini açtı.
Cumhuriyet’te Merve Kılıç’ın haberine göre; kulislerde sürecin somut sonuç üretmemesi ve seçmen tepkisinin giderek artması nedeniyle iktidarın “süreci sonlandırma” seçeneğini değerlendirdiği öne sürüldü. Sınırlı ilerlemeden dert yanan AKP’liler terör örgütü PKK’lı küçük bir grubun sembolik olarak silah bırakmasının dışında somut bir adım atılmadığını kulislerde konuşuyor. Bu durumun sürecin tıkandığının göstergesi şeklinde belirtiliyor.
MİLLİYETÇİ-MUHAFAZAKÂR SEÇMENİN “AÇILIM” SÜRECİNDEN RAHATSIZ
Anketleri işaret eden AKP’lilerin milliyetçi-muhafazakâr seçmenin “açılım” sürecinden rahatsızlık duyduğunu, bu tepkinin Cumhur İttifakı’nın oylarını aşağı çektiğini söylüyor. Bir kaynak, “Sürecin devamı artık siyasal maliyet doğuruyor. Seçim sürecinde böyle bir yük taşınmaz” yorumunu yapıyor.
SEÇİM TAKVİMİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRECEK
AKP kulisinde sürece ilişkin iki eğilim ön plana çıkıyor. Bir kesim, uluslararası dengeler ve bölgesel gelişmeler nedeniyle açılımın sürdürülmesinin zorunlu olduğunu savunurken, diğer kanat seçmen baskısının daha ağır bastığını, sürecin fiilen sona erdirilmesinin “ittifakı rahatlatacağını” dile getiriyor. Bahçeli’nin söylemleri AKP içindeki ikinci eğilimi güçlendirdiği, Erdoğan’ın da bu nedenle sürecin geleceğine ilişkin kararını seçim takvimine göre şekillendireceği kulislerde konuşuluyor. Parti kaynakları, Cumhur İttifakı’nın seçim hazırlıklarına odaklanacağı bir dönemde “seçmen kaybettirecek” adımlardan kaçınılacağına dikkat çekerek, açılımın fiilen sona erebileceğini aktarıyor.
BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantıları olan YPG/SDG’ye yönelik sert sözlerde bulundu. Bahçeli, “Lağvedilen PKK terör örgüne mensup terörist unsurlarının kademe kademe SDG/YPG’ye katılıp katılmadığı henüz tam berraklaşmayan bir muamma olarak önümüzdedir. 27 Şubat 2025 tarihinde PKK’nın kurucu önderi tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı bölücü terör örgütünün bütün bileşenleri için bağlayıcı mahiyettedir. SDG/YPG bu çağrıdan muaf ve istisna değildir. Bölücü terör örgütü türevlerinin bütünüyle önderleri nezdinde sadakat ve samimiyet testinden geçtiği, siyonist alçaklığın mı yoksa İmralı’nın mı belirleyeceği olacağı yakında iyice anlaşılacaktır. Terör devleti İsrail, Suriye’nin bölünmesi ve parçalanması hususunda devamlı el yükseltmektedir. Görünen odur ki, SDG/YPG İsrail’in yörüngesindedir” demişti.