7 ay sürdü... 71 askerimiz şehit oldu... 3 bini aşkın terörist öldürüldü.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Özgür Suriye Ordusu ile birlikte başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı, önceki günlerde sona erdi. 24 Ağustos 2016’dan bu yana yürütülen operasyonda 71 askerimiz şehit edildi. Operasyonun ardından akıllara gelen “Türkiye El Bab’a neden girdi, operasyon neden sonlandırıldı?” sorularını uzmanlar cevapladı. Uzmanların ortak görüşüne göre, Türkiye’nin bölgede daha fazla ilerlemesi mümkün değildi.
Furkan ERTEN
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Özgür Suriye Ordusu ile birlikte 24 Ağustos 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı sona erdi. Açıklama, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapıldı. Başbakan Binali Yıldırım, “Fırat Kalkanı Harekâtı bitmiştir, bundan sonra ihtiyaç olması halinde artık yapılabilecek bir harekât artık başka bir isimle anılacak” dedi. Yıldırım, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda TSK’nın Suriye’den hemen yarın geriye döneceği anlamını taşımadığını ifade etti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Özgür Suriye Ordusu ile birlikte 24 Ağustos 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı sona erdi. Açıklama, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapıldı. Başbakan Binali Yıldırım, “Fırat Kalkanı Harekâtı bitmiştir, bundan sonra ihtiyaç olması halinde artık yapılabilecek bir harekât artık başka bir isimle anılacak” dedi. Yıldırım, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda TSK’nın Suriye’den hemen yarın geriye döneceği anlamını taşımadığını ifade etti.
Türkiye’nin düşünmesi gerekiyor
Genelkurmay İstihbarat Daire eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, “Bölgenin bir bölümünde Ruslar, bir bölümünde Amerikalılar var ve bizim güneyimizde Suriye güçleri var. İlerlemesi mümkün değildi, ilerlemesi halinde Türkiye sıkıntıya girecekti, daha çok çatışma olabilirdi. Yapılması gerekeni yaptık ama keşke daha önce bu harekâtı gerçekleştirseydik” dedi.
Fırat Kalkanı Harekâtı’nı gazetemize değerlendiren Genelkurmay İstihbarat Daire eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, “Bölgenin bir bölümünde Ruslar, bir bölümünde Amerikalılar var ve bizim güneyimizde Suriye güçleri var. İlerlemesi mümkün değildi, ilerlemesi halinde Türkiye sıkıntıya girecekti, daha çok çatışma olabilirdi. Yapılması gerekeni yaptık ama keşke daha önce bu harekâtı gerçekleştirseydik. Bundan sonrasında diplomatik çalışmaların yapılması gerekiyor. Türkiye, ilk çalışmasında Suriye ile işbirliği yaparak iç savaşı bitirmeli. Başka bir operasyon olacağını sanmıyorum, en azından Suriye ile alakalı bir operasyon olacağını düşünmüyorum. Türkiye’nin düşünmesi gerekiyor. Türkiye, mümkün olduğu kadar Suriye’yi zayıflatacak unsurlardan kaçmalı. Türkiye, Suriye’de muhalifler söz sahibi olur diye düşünse de bölgede PYD söz sahibi olur. Ben, Kandil’e yönelik operasyonun olmasını diliyorum” dedi.
Bölgedeki her şey Türkiye’ye karşıydı
Prof. Dr. Celalettin Yavuz: “Suriye’den gelen sığınmacılarla ekonomik sıkıntı yaşayan ve Avrupa’yla sorunlar yaşayan Türkiye, Fırat Kalkanı Harekâtı’na sarıldı. Olaya sadece Fırat Kalkanı’ndan bakıyorum. El-Bab’dan sonra ilerlemek mümkün değildi. Bölgedeki her şey Türkiye’ye karşıydı.”
Prof. Dr. Celalettin Yavuz ise, “Fırat Kalkanı Harekâtı’nı, Suriye politikasında sıfır çektiğimiz bir dönemde Suriye’nin geleceğinin masada kalması için tutunduğu son daldı. Harekât ile başlayan süreç Astana ile devam etti. Suriye’den gelen sığınmacılarla ekonomik sıkıntı yaşayan ve Avrupa’yla sorunlar yaşayan Türkiye, Fırat Kalkanı Harekâtı’na sarıldı. Olaya sadece Fırat Kalkanı’ndan bakıyorum. El-Bab’dan sonra ilerlemek mümkün değildi. Bölgedeki her şey Türkiye’ye karşıydı” ifadelerini kullandı.
Olumlu bir adım olarak görüyorum
Doç. Dr. Çiğdem Nas: “Mülteciler dalgalar halinde Türkiye’ye gelmeye başladı. Gelinen noktada Türkiye’nin pozisyonu zorlaştı. ABD ve Rusya sürece müdahil olmaya başladı. Dolayısıyla politika üretirken düşünerek adım atılmalı. Operasyonun bitmesini olumlu bir adım olarak görüyorum.”
Yıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Nas, “Mülteciler dalgalar halinde Türkiye’ye gelmeye başladı ve Türkiye’nin müdahil olma süreci doğdu. Gelinen noktada Türkiye’nin pozisyonu zorlaştı. Manevra alanı daraldı. ABD ve Rusya sürece müdahil olmaya başladı. YPG önemli bir mesele oldu. Türkiye terör örgütü olarak görürken ABD ve Rusya ilişki kuruyor. Büyük aktörler işin içine girince Türkiye’nin bölgede manevra alanını daralttı. Türkiye’nin bölgede YPG gibi kırmızı çizgileri var. Buna karşılık ABD ve Rusya’nın da kendi politikaları var. Kırmızı çizgileri belirtip sonra geri adım atmak prestij kaybına neden olabilir. Dolayısıyla politika üretirken düşünerek adım atılmalı. Operasyonun bitmesini olumlu bir adım olarak görüyorum.”