İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde düzenlenen iki ayrı etkinlikte, Filistin meselesi hem akademik hem hukuki boyutlarıyla ele alındı. ESAM iş birliğinde gerçekleştirilen söyleşide özgür bir Filistin tahayyülü tartışılırken; Hukuk Fakültesi tarafından
İstanbul Ticaret Üniversitesi, uluslararası hukuk, insan hakları ve vicdanın buluştuğu iki güçlü programa ev sahipliği yaptı. Xi’an Jiaotong-Liverpool University’den Prof. Mohsen al Attar’ın “Ateş Düşlerinden Özgürlük Düşlerine” başlıklı söyleşisinde uluslararası akademik perspektiften İsrail’in 1948’den bu yana süregelen işgaline karşı özgür Filistin tezi tartışıldı. Söyleşinin ardından İsrail, Gazze’de işlediği soykırım suçu nedeniyle temsili uluslararası mahkemede oy birliğiyle mahkûm edildi. Etkinlikleri; İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, İTO Meclis Üyesi Mehmet Ünsal Ulukır, Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, Rektör Prof. Dr. Necip Şimşek, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hanifi Parlar, ESAM İstanbul Hukukî Araştırmalar Direktörü Dr. Batuhan Ustabulut, dekanlar, akademisyenler, öğrenciler ve basın mensupları takip etti.
“Ateş Düşlerinden Özgürlük Düşlerine”: Filistin’in Geleceğine Disiplinlerarası Bakış
İstanbul Ticaret Üniversitesi ile ESAM İstanbul Şubesi iş birliğinde düzenlenen “Ateş Düşlerinden Özgürlük Düşlerine: Soykırım Sonrası Bir Devlet Hayal Etmek İçin Karşı Olgusal Yöntemi Kullanmak” başlıklı söyleşide, Filistin’e dair düşünsel bir zemin oluşturuldu. Sütlüce Yerleşkesi E-502 no’lu salonda gerçekleştirilen programda, Xi’an Jiaotong-Liverpool University’den Prof. Dr. Mohsen al Attar ana konuşmacı olarak yer aldı. Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Ali Osman Karaoğlu ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Muratcan Gökdemir de söyleşiye katkı sundu. Rektör Prof. Dr. Necip Şimşek, söyleşi öncesi yaptığı konuşmasında Prof. Mohsen al Attar’ın disiplinlerarası yaklaşımıyla yalnızca akademik bilgi sunmakla kalmayıp aynı zamanda insanlık vicdanına seslendiğini vurgulayarak, “Bugünkü takdimleriyle bizlere akademinin insanlık vicdanına ses vermenin de bir yolu olduğunu gösterecektir” ifadelerini kullandı. ESAM İstanbul Hukukî Araştırmalar Direktörü Dr. Batuhan Ustabulut da “Filistin meselesi yalnızca politik bir konu değil, bizim için insani ve kardeşlik bilinciyle derin bir meseledir” ifadelerini kullandı.
FİLİSTİN İÇİN ÜÇ FARKLI ÖZGÜRLÜK SENARYOSU
Konuşmasında Filistin’in geleceğine ilişkin üç farklı karşı olgusal senaryo üzerinden değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Mohsen al Attar, “Siyonist distopya, legalist model ve kurtuluşçu model” olarak tanımladığı yaklaşımlardan ilki için “Herzl’in 1800’lerde kurduğu ateşli hayal, bugün İsrail’in devlet politikası hâline geldi. Filistin’i Filistinlilerden arındırma arzusu, bugün Gazze’nin yaşanmaz kılınmasıyla somutlaştı” ifadelerini kullandı. Prof. Attar, ikinci karşı olgusal model olan uluslararası hukuk eksenli senaryo için ise “Uluslararası hukukun tüm kuralları uygulansa bile, eğer bir devlet şiddet ve cezasızlıkla yönetilmeye devam ediyorsa, o hukukun maddi karşılığı olmaz” dedi. Hukukun yalnızca bir tartışma aracı hâline geldiğini vurgulayan Prof. Attar, “Filistinli çocukların hayatta kalabileceği bir gelecek, yalnızca kanunla değil, mücadeleyle mümkün olabilir. Bu yüzden, Gazze’nin geleceğini hayal ederken, yok oluşu değil direnişi merkeze almalıyız” ifadelerini kullandı.
İSRAİL, İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI MAHKEMESİ’NDE YARGILANDI
Aynı gün İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen temsili Uluslararası Ceza Mahkemesi simülasyonunda, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıların soykırım suçunu oluşturduğu hükmüne varıldı. Moderatörlüğünü Doç. Dr. Abdülkadir Akıl’ın üstlendiği etkinlikte, mahkeme heyeti Prof. Dr. Berdal Aral, Doç. Dr. Abdülkadir Akıl ve Dr. Öğr. Üyesi Özlem Yücel’den oluştu. İki celsede gerçekleştirilen duruşmada, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı dava açan Güney Afrika Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti adına temsili müdahillik talebinde bulunan öğrenciler ile İsrail’i temsil eden öğrenciler, kapsamlı beyanlarda bulundu. Mahkeme, deliller ışığında İsrail’in hem maddi hem manevi unsurlarıyla Gazze’de soykırım suçu işlediğine hükmetti.
‘TEMSİLİ YARGILAMA, HUKUKSUZLUĞA KARŞI BİR İTİRAZ’
Temsili duruşmanın açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Abdülkadir Akıl, “Bu tür çalışmalar yalnızca Gazze’deki soykırımın duyurulması için değil, insan haklarının güçlendirilmesi açısından da önemlidir” dedi. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise insanlığın savaş ve zulümle değil, merhamet ve anlayışla var olması gerektiğini vurguladı. Rektör Prof. Dr. Necip Şimşek ise “Bu temsili yargılamanın, hukuksuzluğa karşı bir ses, bir itiraz olarak kayda geçmesini istiyoruz” dedi. Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay da konuşmasında, “Bugün burada konuşan hukuk olacak. Bu simülasyon, sadece bir etkinlik değil; adaletin, vicdanın ve tarihi hafızanın yeniden ifadesidir” diyerek programın tarihi anlamına dikkat çekti.
MAHKEMEDE İSRAİL’İN SAVAŞ SUÇU İŞLEDİĞİNİ KANITLANDI
Kararda, Gazze’ye yönelik saldırıların uluslararası hukukun jus cogens niteliğindeki normlarına açık aykırılık teşkil ettiği, Filistin halkının fiziki olarak ortadan kaldırılmasına yönelik özel kastın (dolus specialis) açıkça mevcut olduğu ve İsrail’in sivil hedeflere yönelik sistematik saldırılarının soykırım tanımıyla birebir örtüştüğü vurgulandı. Mahkeme ayrıca, İsrail’e yönelik altı maddelik bağlayıcı bir karar açıklayarak; ateşkesin sağlanması, insani yardımın kesintisiz ulaştırılması ve sorumluların yargılanması gibi yükümlülüklerin derhal yerine getirilmesini talep etti.