YEME & İÇME

İstanbul'un özel lezzetleri...

İstanbul bir çok farklı lezzetli bir arada sunuyor... Seçenekler çoğalınca karar vermekte bir o kadar zor oluyor, bu hafta farklı yerler keşfetmek istiyor fakat karar veremiyorsanız bu yazı size yardımcı olabilir...

11 Kasım 2013 Saat: 13:35
İstanbul'un özel lezzetleri...
İstanbul'un özel lezzetleri...

Küçükyalı’da doğanın kendine sakladığı özel bir yer Balıkçı Restaurant. Yeşilin maviyle buluştuğu huzurlu ve leziz bir balıkçı düşünün üstelik tüm bu doğal güzelliklerinin yanında şehrin ortasında olan bir balıkçı. Evet doğru duydunuz hem şehrin içerisinde hem de doğayla iç içe; kulağa zor gibi gelse de Balıkçı Restaurant Küçükyalı’nın saklı cenneti. İstanbul’da her kültüre ve damak zevkine hitap eden bir çok mekan mevcut lakin yine de kimi zamanlar “bugün nereye gitsek” sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz. Nişantaşı’na mı gitsek yoksa Boğaz havası mı alsak? Balık mı yesek yoksa İtalyan mutfağını mı keşfe çıksak derken karar vermek bir hayli zorlaşıyor. İstanbul birçok farklı seçeneği bir arada sunarken bir o kadar da karar verme mekanizmamızı zorlamaya başlıyor. Bu sorular uzun süre benimde kafamda yer edince farklı semtlerde birkaç mekan araştırmaya karar verdim. Restoran yorumları benden, seçimler sizden… Sanatı lezzetle buluşturan mekan: Gile Bir Restaurant düşünün farklı lezzetler tadarken ufak bir sanat gezintisine çıktığınız… Zor gibi geliyor kulağa ama Gile Restaurant sayesinde bu çifte zevki bir arada yaşamak mümkün. Beşiktaş’ın şık sokağı Akaretler’de bulunan Gile Restaurant sanatı yemekle buluşturuyor. Gerek dekorasyonu gerek sundukları farklı lezzetlerle Gile Restaurant misafirlerine bambaşka dünyanın kapılarını aralıyor. Yemeğin sanatın bir parçası olduğuna inan iki genç şef Cihan Kıpçak ve Üryan Doğmuş’un açtığı Gile Restaurant her şeyiyle bir sanat eseri!

Güzel bir akşam yemeği için harika bir seçenek olan Gile Restaurant öğle saatleri için hazırladığı ayrı menüsü ile Beşiktaş çevresinde çalışan ya da ikamet edenler içinde öğle yemeklerini bir şölene dönüştürmeye hazır. Üstelik öğle menüsünün fiyatları da gün ortasına özel hazırlanmış yani gayet uygunlar! Hem cebinizi yakmayacak hem de midenize ziyafet yaşatacaklar lezzetler için bir öğlen mutlaka Gile Restaurant’ın yolunu tutun derim! İsviçre’nin lezzetleri Les Ottomans’da buluştu… Bundan 15 sene evvel Yeşilköy’de başlayan yolculuk, artık Kuruçeşme’de bulunan Les Ottomans’ın içerisinde devam ediyor. Ursula Yazıcı İsviçre’nin tüm özel lezzetlerini İstanbul’un en güzel manzarasına hakim, dünyanın sayılı butik otellerinden olan Les Ottomans’ın bahçesinde misafirlerine sunuyor. Harika bir manzara ve insanın içini ısıtan bir dekorasyon eşliğinde kaliteli bir akşam yemeği yemek nasıl olur? Tabi ki eşsiz bir deneyim olur. İşte Les Ottomans’ın bahçesinde hizmet veren Swiss Restaurant misafirlerine hem özel lezzetler hem de muhteşem bir görsel şölen sunuyor. Kırmızı kadife sandalyeler, İsviçre kültürünün esintileri, tavanda asılı olan ihtişamlı avize, seçkin bir şarap kavı, eşsiz boğaz manzarası ve çok özel lezzetler… İşte tüm bu güzellikleri Swiss Restaurant bir arada sunuyor.

İçeri girdiğiniz anda ortamın sıcaklığı sizi sarıp sarmalamaya başlıyor, birde doğal güzelliklerde buna eklendi mi atmosfer kusursuzlaşıyor. Swiss Restaurant sade ama bir o kadar da özel bir menüye sahip. Yani öle dakikalarca incelenecek bir menü değil; az ama öz olan menülerden. Ana yemeklere et ve tavuk hakim. Zaten Swiss Restaurant’ta gittiniz mi Ursula Hanım’ın dillere destan şinitzelinin tadına bakmalısınız. Tabi bir İsveç restoranına gidiyorsanız ya tatlı olarak ya da ana yemek olarak masaya bir fondü söylemek şart. Tüm bunlarının yanında Swiss Restaurant’ın seçkin şarap kavına da göz gezdirmemekde olmaz. Eğer iyi bir şarap zevkine sahipseniz Swiss Restaurant’ta yudumlayacağınız şaraplar aklınızı başınızdan alabilir. Hem manzara olsun hem de kaliteli yemek yemek istiyorum diyorsanız Swiss Restaurant’ı mutlaka keşfedilmesi gereken lezzetlere not etmenizi tavsiye ederim. Yılların eskitemediği meyhane: Ogün… Fonda kulakları tırmalayan, insanı mırıldanmaya teşvik eden bir müzik, önünüzde çeşit çeşit meze ile bir kadeh... Yanınızda sohbet edecek dostlar da varsa meyhane keyfiniz tamam demektir. Sizinde planınız bu eskimeyen kültürde eğlenmek ise Yeşilköy’ün yıllara meydan okuyan meyhanesi Ogün Restaurant’ı tercih edebilirsiniz. Ogün Restoran Yeşilköy’de 25 yıldır misafirlerine hizmet veren bir klasik. 1988’de Ogün Bey’in mutfak sevdasının gerçekleşmesiyle başlayan rüya şimdi oğlunun ellerinde yükselmeye devam ediyor. Babadan oğla geçen bir sevdanın sonucu Ogün restoran. Ogün Bey’in mutfak sevdasıyla başlayan ve bu sevdayı oğluna da aşılayarak devam eden bir başarı öyküsü.

Uzun yıllar ayakta durmak zordur hele ki bu günlerde meyhane kültürünü sürdürmeye çalışmak daha da zordur. Bu yüzden 25 yıllık bir geçmiş büyük bir başarıdır. Tabi her başarı öyküsü gibi Ogün restoranında hikayesin de pek tesadüfe yer yok. Nesilden nesile geçerek devam eden bu başarıyı şimdilerde Ogün Bey’in oğlu Garo Bey devam ettiriyor. Ogün restoranın bu başarısında ki en büyük sır ise dekorasyonundan yemeklerinin tatlarına kadar hiçbir şeyin değişmemesi. Zaten Ogün’den içeri girdiğiniz anda 25 yıllık tarihin kokusunu içinize çekebiliyorsunuz, hani derler ya şu duvarların dili olsa da bu meyhanede geçen sohbetleri anlatsa! İşte öyle bir duygu uyandırıyor Ogün sizde! Yalnız zannetmeyin ki Ogün restoranın bu eskiliği ilgisizlikten! Garo Bey’e göre “Bir meyhane eski olabilir ama kirli olmaz” Yani Ogün’de görebileceğiniz şeyler bembeyaz masa örtüleri ve tertemiz bir ortam ama hissedebileceğiniz şeyler 25 yıllık bir tarihin ağırlığı… Özel lezzetleri, yılların getirdiği ağırlığı ve klasik çizgisini bozmadan ilerleyişi Ogün’ü bugünün en iyi meyhaneleri arasında olmasının en büyük sebeplerinden. Eğer siz de meyhane kültürünü seviyorsanız Oğün restorana mutlaka yolunuzu düşürün… Balık yemekten vazgeçmem diyenler: Dolphin Restaurant, Şaşkın Balık ve Balıkçı Restaurant’ı keşfe çıkın! Balık sevenler için balık restoranları vazgeçilemeyen bir aşk gibidir. O yüzden İstanbul'un farklı bölgelerinden farklı balıkçıları sizin için seçtim. Eğer bu hafta mutlaka balık keyfi yapmam gerek diyorsanız bu kısım sizin için… Sarıyer’in göz bebeği Dolphin Restaurant…

Sarıyer’e yolunuz düşmüş ya da zaten oralarda ikamet ediyorsanız Dolphin Restaurant mutlaka uğramanız gereken adreslerden… Sarıyer’in balık kokusuyla harmanlanan caddesi Balıkçılar Limanı’nın da yer alan Dolphin Restaurant aile sıcaklığında bir balıkçı. Boğaz manzarası eşliğinde balığın en tazesini yemek istiyorsanız Dolphin Restaurant sizin için biçilmiş kaftandır. Cadde’nin Şaşkın Balık’ı…

Balık keyfi ayrı bir keyiftir hele böyle mekan salaş balıkları ise lezizse daha da bir keyiflidir. İşte Bağdat Caddesi’nin meşhur sokaklarından olan Şakınbakkal’daki Şaşkın Balık’ta tam anlamıyla böyle bir mekan. Şaşkınbakkal’ın arka sokaklarında kalan ufak tefek ama lezzetleri büyük şirin mi şirin bir balıkçı. Öle ihtişamlı, büyük şık masalara sahip bir balıkçı beklemeyin salaşlık kelimesinin tam anlamını veren bir balıkçı Şaşkın Balık. Bahçesi balık ağlarıyla örülü masaları ise tahtadan. Bir de bahçesi pöfür pöfür esiyor ki yaz ayları için tam keyfe kederlik. İçerisi ise bahçesine nazaran biraz daha küçük orada da sizi mavi tahta sandalyeler, tertemiz beyaz masa örtüleri karşılıyor. Birde duvarlarda yeşilcam’ın en ünlü isimleriyle göz göze geliyorsunuz. Kısacası hem nostajik hem de salaş bit hava hakim Şaşkın Balık’ta. Gerek lezzetleriyle olsun gerek sıcak ve samimi ortamıyla Şaşkın Balık’ta keyifli ve leziz zamanlar geçirebilirsiniz. Hem iyi balık yemek hem de gecce sonu gelecek hesaptan korkmak istemiyorsanız sizde oltanızı Şaşkın Balık’a atın ve huzur bir akşam geçirin. Şimdiden afiyet olsun… Saklı cennet: Balıkçı Restaurant

Atmosferi kadar lezzetleri de ayrı keyifli olan Balıkçı Restaurant kaliteli hizmet anlayışı ve farklı tatlarıyla göz dolduruyor. Ne kadar saklı cennet desem de Balıkçı Restaurant’ın müdavimleri çok, lezzetleri ise dilden dile dolanmış durumda. Yani önce kaliteli bir meze keyfi ardından da işi bilenlerden bir balık ziyafeti yapmak istiyorsanız Balıkçı Restaurant’a yerinizi ayırın derim… Biraz da eller havaya: Neşe Mor Meyhane

Hem yemeğimi yiyim hem de canlı müzik keyfi yapayım diyorsanız rotanızı Neşe Mor Mehaneye çevirin. Rum kültürüyle iç içe bir eğlence, harika müzikler ve mezeleriniz… Güzel bir gecce için harika seçenekler. Neşe Mor Meyhane’de eğlence kademeli olarak devam ediyor. Önce karnınızı doyurup, dostlarınızla sohbet etmek için hafifi bir müzik ardından canlı performans. Saatler 23:00’ı gösterdiğinde canlı performans başlıyor. Müziğin giderek yükselen ritmiyle iyiden iyiye keyifleniyorsunuz hatta gecenin ilerleyen saatlerinde kendinizi sahnede tabak kırarken bulabilirsiniz.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑