Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, bugün ittifak sağladığı İYİ Parti Genel Başkanı Merak Akşener'i ziyarette bulundu. İkili basın mensuplarının karşısına geçti. Görüşmenin ardından önce Kemal Kılıçdaroğlu açıklama yaptı. 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar:

Türkiye tarihinin en ciddi sorunlarıyla karşı karşıya. Ekonomide, dış politikadan, içerde, iç politikada. Türkiye'nin bir an önce seçim atmosferinden çıkıp temel atmosferine odaklanması lazım. Çok ciddi sorunlarımız var ve Türkiye'nin güncel temel sorunlarına eğilmesi lazım. 31 Martta malum bir seçim yaptık. Aradan 7 gün geçti bugün 8. Gündeyiz. 8.gündeyiz ama hala yerel seçimlerle özellikle İstanbul odaklı tartışmalar devam ediyor. Yargının denetiminde ve gözetiminde gerçekleşmesi demokrasinin varlığı ve kalıcılığı açısında son derece önemlidir. Bu görev YSK'ya verilmiş durumda. YSK kararlarını hukuk güvenliği içinde almak zorundadır. Yani kanunlara uyma zorundadır, aldığı kararlara uymak zorundadır. Dolayısıyla bir hukuk güvenliğini sağlamak zorundadır. Sadece kendi ülkemizde değil bütün dünyada bu böyle. Şimdi seçimler yapıldı itirazlar oldu. Oyların yeniden sayılmasına yönelik hiçbir itirazımız olmadı. Neye itiraz ettik? İtiraz, hukuk içinde olursa yasalar bu kuralı veya hayata geçirebilirse hiçbir sorunumuz yok zaten. Gerekçesi ve delili olmayan yazılı itiraz incelemez. Neye itiraz ediyorsun? İtiraz ettiğin konuda varsa bir şey delili, belgeni koyarsın buna itiraz etmiyoruz zaten. Şimdi YSK sandık güvenliğini bozar bir sürecin içine girmiştir. Asıl tehlike buradadır. Dün akşam 38 ilçede yeniden sayım yapacağız dediler. Bir gariplik olduğunu hissettiği gerekçesiyle yeniden sayım istiyor. Böyle bir gerekçe uyguluyor, yeniden sayım istiyor. Bana herhangi bir kişi şunu söyleyebilir mi: ‘Bu işte bir gariplik var yeniden sayarız'' Bir hukuk devletiyse bunun bir gerekçesi olması lazım. YSK'nın da yasalara, kanunlara uygun karar alması lazım. Hakimin tarafsızlığı ve bağımsızlığı önemlidir. Özellikle YSK'da görev yapan yargıçlara sesleniyorum. Sizin bağımsızlığınız çok önemlidir. Eğer siz dışardan gelen telkinlere göre karar verirseniz, siyasi otoritenin siyasi gücün emrinde bir görev üstlenirseniz, sizin yargıçlığınız tüm dünyada tartışılır.

''NEDEN ŞURADA ŞU YAPILDI DEMEDİLER?''

Sadi Güven'in yaptığı açıklama var. Tedbirleri aldık. Vatandaş da ayrıca bütün sandıkların ıslak imzalı cetvelini görebilir. Seçimin en önemli güvenlik kodlarından birisi bu. 1 Nisandan bugüne kadar. YSK'nın kendi internet sitesi. 1 Nisandan itibaren Ekrem İmamoğlu seçilmiş gözüküyor. Sayım yapın. Geçersiz oyları da saydınız. Şimdi ne kararı alacaksın? 38 ilçeyi yeniden sayalım diyorsunuz da hangi gerekçeyle? Bir gariplik olduğunu düşünüyorum ne demek? Islak imzada, AK Partili, MHP'li, CHP'li İYİ'li, Saadet Partililerin imzası var. Şimdi ıslak imzalı tutanakları bir tarafa atalım yeniden seçim yapalım. O zaman bu ıslak imzalı tutanakları niye tuttular? O zaman bu AK Partili MHPli kardeşlerimiz çıkıp da şurada şu yapıldı demediler?

''GİZLİ TOPLANTI YAPILIYOR, NEDEN?''

Buradaki en önemli şey Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'nın ellerinin seçim çuvallarında olması. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, AK Parti'nin Genel Başkanı, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı gizli bir toplantı yapılıyor. Neden? Benim YSK'nıın yargıçlarından istediğim ellerini vicdanlarına koysunlar. Ve oturup karar versinler. Yarın çocuklarının yüzlerine bakacaklar. Yukarıdan aşağıya seçiyorlar Ekrem İmamoğlu. Doğudan batıya seçelim o da Ekrem İmamoğlu.

Kılıçdaroğlu'ndan sonra konuşan Meral Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

1950'den itibaren çok partili sisteme giriş, sandık güvenliğinin sağlanması için bu ülkede 1950'den 2019'a kadar çeşitli aşamalar sağlandı. Erdoğan'a buradan bir uyarıda bulunmak isterim. Kendisi muhtar olamaz denilmişti, bu millet kendisini muhtar değil başbakan seçti. Başbakanlık yetmedi döndü Cumhurbaşkanı olacağım dedi bu millet seçti. Hepsi bu sandıktan çıktı. Cumhurbaşkanlığı yetmedi kendisini başkan seçti bu sandıktan çıktı. Milli iradeye saygısızlığı aziz millet affetmez. Sandıkta cezasını vererek affetmez. Bugün çok vahim bir iş olmaktadır. Biz kazanamıyorsak, sandığın bir manası yoktur. Eğer vesayet sistemleriyle güç odaklarıyla mücadele edeceğini iddia ederek yola çıkıp bu aziz milleti inandırmışsa Erdoğan, bugün itibariyle İstanbul'dan çıkan sandık sonuçlarını kabul etmemekle milletin iradesini kabul etmemek demektir. Erdoğan'ı an itibariyle Kenan Evren'e benzetmiş durumdayım.

''ERDOĞAN'I KENAN EVREN'E BENZTİYORUM''

Bugün 15 bin oyu yetersiz bulan seçim kazanabilmek için Sayın Erdoğan, Evren'i bir fersah ileriye taşımış bir Erdoğan ile karşı karşıyayız. Buradan kendisini uyarmak isterim. Bu gidilen yol yol değil. Bu millet kendi iradesiyle alay edeni, kendisinin iradesini sorgulayanı ve tekrar vesayetle savaştığını mücadele ettiği durduğunu, kendi vesayetlerini oluşturmaya kalkıştığını gördüğü zaman gerçekten sandıkta sağlam bir tokat atar. 4-4,5 yıl sonra Sayın Erdoğan bu milletin karşısına geçecek. AK Parti kazanıncaya kadar seçimin yenilenmesi sadece Güney Amerika ve Afrika diktatörlüklerinde olur. Bunun örnekleri mevcut. Bizim itirazlarımız reddedildi.