Aydın'ın Söke ilçesinde otogarda canlı bomba oldukları ileri sürülen iki kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan iki kişinin bagajlarında yapılan aramada ilk belirlemelere göre 1 kalaşnikof uzun namlulu tüfek, bir el bombası, canlı bomba düzeneği ile çok sayıda mühimmat ele geçirildiği açıklandı.. Gözaltına alınan iki kişinin Didim'den Söke'ye geldikleri, buradan da İzmir'e gitmek üzere bilet almak istedikleri öğrenildi.

EMNİYET MÜDÜRÜ AÇIKLADI

Aydın Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Söke'de silah ve patlayıcılarla gözaltına alınan 2 kişiden birinin, 9 Ocak 1996 tarihindeki Toyotasa Genel Müdürü Haluk Görgün, sekreter Nilgün Hasefe ile birlikte öldürülen Sabancı Holding Yönetim kurulu Üyesi Özdemir Sabancı suikastinin zanlısı DHKP-C'li İsmail Akkol olduğunun değerlendirildiğini söyledi. 

Bu bilgiden kısa süre sonra resmi açıklamada geldi. Aydın Emniyet Müdürü Halis Böğür, Söke'de silah ve patlayıcılarla gözaltına alınan iki kişiden birinin Özdemir Sabancı suikastinin zanlısı DHKP-C'li İsmail Akkol, diğerinin de Fadik Adıyaman olduğunu söyledi.

İADE EDİLMEMİŞTİ

Yunanistan'da tutuklanan İsmail Akkol, Türkiye'nin iade talebine karşın, Temmuz 2015'te bu ülkede serbest bırakılmıştı. 

İSMAİL AKKOL KİMDİR?

Wikipeida'da, İsmail Akkol için şunlar yazıyor: DHKP-C militanı Mustafa Duyar'la birlikte 29 Eylül 1995'de İstanbul Maslak'ta İl Jandarma Alay Komutanlığı nizamiyesi önünde gece nöbeti tutan Serdar Öztürk ve Tarkan Yağcı isimli iki jandarma erini öldürdü.[1]

9 Ocak 1996'da DHKP/C militanları Fehriye Erdal ve Mustafa Duyar'la birlikte Sabancı Merkezi'nde Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, Toyotasa genel müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'yi öldüren [2] grupta yer aldı.

1997 yılında gıyabında yargılanmaya başlanan Akkol'un dosyası yakalanamadığı için 2001 yılında Fehriye Erdal'ınkiyle birlikte ayrıldı.[3]

Suikastten sonra diğer iki saldırganın aksine hakkında uzun süre hiçbir bilgiye ulaşılamayan Akkol, Yunan polisinin 11 Şubat 2014 tarihinde Atina'daki hücre evine düzenlediği baskın sonucu 4 DHKP-C üyesiyle birlikte yakalandı.