Nobel sezonunun en merak uyandıran ödüllerinden biri olan Nobel Barış Ödülü'nün bu yılki sahibi Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado oldu. ABD Başkanı Donald Trump bu ödülü istediğini pek çok kez dile getirmişti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın istediğini pek çok kez dile getirdiği Nobel Barış Ödülü'nün sahibi Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado oldu.
Norveç Nobel Komitesi, açıklamasında Machado'nun "Venezuela halkının demokratik hakları için hiç durmadan çalışması ve diktatörlükten demokrasiye adil ve barışçıl bir geçiş için mücadele etmesi nedeniyle ödüle layık görüldüğünü" bildirdi.
Açıklamada ayrıca "Otoriterler gücü ele geçirdiğinde direnen cesur özgürlük savunucularını takdir etmek önemlidir" ifadelerine yer verildi.
Ödülü kazananlara 11 milyon İsveç kronu (yaklaşık 1.2 milyon dolar) ödül veriliyor.
58 yaşındaki endüstri mühendisi ve üç çocuk annesi Machado, eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'a benzer sert ve kararlı tutumu nedeniyle "Venezuela'nın Demir Leydi"si olarak anılıyor.
Machado'nun eşi ve diğer aile üyeleri, baskılar nedeniyle ülke dışına kaçsa da Machado Venezuela'da kalmaya devam ediyor.
Otoriter rejime karşı en güçlü muhalif figürlerden biri olarak görülen Machado, seçimlerin şeffaflığı için çalışmalar yürütmüş, 2010'da rekor oyla Ulusal Meclis'e seçilmişti. Ancak kısa süre sonra Maduro hükümeti, Machado'yu görevden almıştı.
2023'te yapılan muhalefet ön seçimlerinde oyların yüzde 92'sini alan Machado, hükümetin kendisini adaylıktan men etmesi nedeniyle resmi seçimlere katılamamıştı.
Machado, geçen yıl temmuz ayında yapılan seçimlerden beri saklanıyor. Muhalif siyasetçi son 14 ayda yalnızca iki kez ortaya çıktı.
Bunlardan ilki seçimden bir ay sonra yapılan bir miting, ikincisi de 9 Ocak 2025'te, Maduro'nun yemin töreninden hemen önceydi.
Yedi savaş bitirdiğini ve İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağladığını söyleyen Trump, Nobel Barış Ödülü'nü en çok kendisinin hak ettiğini birçok kez söyledi.
Bu süreçte Azerbaycan, İsrail ve Pakistan gibi birçok ülke Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi.
Trump, temmuz ayında Norveç Maliye Bakanı ve eski NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’i arayarak Nobel hakkında bilgi almak istedi.
Bunun dışında ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un da Avrupa'da Trump'ın Barış Ödülü'nü alması için lobicilik faaliyetleri yürüttüğü biliniyor.
Norveç Sosyalist Sol Parti lideri Kirsti Bergstø, İngiliz gazetesi The Guardian'a yaptığı açıklamada hükümetin olası tepkilere karşı hazırlıklı olması gerektiğini söyleyerek "Donald Trump ifade özgürlüğüne saldırarak, maskeli gizli polislerle gündüz vakti insanları kaçırarak ve kurumları ve mahkemeleri baskı altına alarak ABD'yi aşırı uç bir noktaya sürüklüyor. Böyle bir lider söz konusuyken her şeye hazırlıklı olmalıyız" demişti.
Nobel Komitesi'nin tamamen bağımsız olduğunu vurgulayan Bergstø, "Ancak Trump'ın bunu bildiğinden emin değilim" diye de eklemişti.
Norveçli köşe yazarı Harald Stanghelle ise Trump'ın tepkisinin gümrük vergisi, NATO baskısı ya da Norveç'i düşman ilan etme şeklinde olabileceğini belirterek "Trump o kadar öngörülemez ki... 'Korku' demek istemiyorum ama zorlu bir tabloyla karşılaşabiliriz" demişti.
Trump bu yılın başlarında Machado ile ilgili yaptığı paylaşımda Machado'nun barışçıl bir şekilde sesini duyurmaya çalıştığını söyleyerek "Bu özgürlük savaşçılarına zarar verilmemeli, GÜVENDE ve HAYATTA KALMALILAR" diye yazmıştı.
Geçen yıl nükleer silah tartışmalarının artmasıyla birlikte Nobel Komitesi, Barış Ödülü'nü Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından sağ çıkmış Japonların oluşturduğu Nihon Hidankyo'ya vermişti.
Bu arada 2009'da Barış Ödülü'nü eski ABD Başkanı Barack Obama almıştı.