GÜNCEL

Ürküten deprem açıklaması

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, fay hatlarındaki gerilimi içeren ‘Türkiye Gerilim Haritası’nı ilk kez Bursa'da açıkladı.

12 Kasım 2013 Saat: 17:36
Ürküten deprem açıklaması
Ürküten deprem açıklaması

Ülkenin hemen her yerindeki fayların yüksek gerilme gösterdiğini belirten Kutoğlu, bu nedenle her an her yerde deprem beklendiğini söyledi. Kutoğlu, Marmara Bölgesi'ndeki gerilmenin ise İstanbul kollarında daha yüksek olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Kutoğlu, 12 Kasım Düzce Depreminin yıldönümünde TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. “Türkiye Gerilim Haritası” konusunda yapılan araştırmayı ilk kez kamuoyu ile paylaşan Kutoğlu, önemli bilgiler verdi. Kutoğulu, Türkiye’de Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Harita Genel Müdürlüğü’nün ortaklığında 146 adet CPS istasyonu bulunduğu ifade etti. Bunların 7 gün 24 saat konumlama uydularına gözlem yaptığını ve verileri kaydettiğini dile getiren Prof. Kutoğlu, sürekli gözlem istasyonlarının Japonya ve Amerika gibi birçok ülkede tektonik hareketleri izlemek için de kullanıldığını kaydetti. İstasyonlardan elde edilen verilerle Türkiye’de fayların yatay ve düşey hareketlerini belirleyerek, hareket hızlarından gerilmelerin düzeyini saptamaya çalıştıklarını ifade eden Kutoğlu, Türkiye’de depremleri üreten gerilme bileşenlerini gösteren bir harita göstererek, gerilme oranlarını açıkladı. Yatay yönde kayma hareketlerinin deprem ürettiğini ve Türkiye’nin neredeyse tamamının sarıdan kırmızıya kaydığını, ülkenin her an her yerinde olası bir depremle karşı karşıya olduğunu vurguladı. KUZEY ANADOLU FAYI NEDEN DAHA FAZLA VE ETKİLİ KIRILIYOR? Kutoğlu, şöyle konuştu: “Harita üzerinde siyah noktalar geçmişten bu ayın 7’nin üzerinde meydana gelen depremleri gösteriyor. Bunların büyük bir çoğunluğunun, yüksek gerilme noktalarında gerçekleştiğini görüyorsunuz. Buradan çıkartılacak önemli bir sonuç da Kuzey Anadolu fayının, Doğu Anadolu fayına göre daha deprem sayısının fazla olduğunu görüyorsunuz. Bunun nedeni de Kuzey Anadolu fayına gelen gerilme hareketleri yani kuvvetler, faya dik geliyor. Elinizde bir cetvel düşünün, buna dik kuvvet uygularsanız cetveli çok daha küçük kuvvetlerle daha büyük şiddetle kırabilirsiniz. Doğu Anadolu fayına baktığınız zaman kuvvetler fayın her iki tarafına yayılmış durumda. Bu cetveli iki tarafından çekmeye benzer, çok daha fazla bir gerilim birikiminin olması gerekir. Burada, Kuzey Anadolu fayının neden daha fazla ve etkili kırıldığını anlıyoruz.” “VERİLER, MARMARA’DAKİ GERİLMENİN HER GEÇEN GÜN ARTTIĞINI GÖSTERİYOR” Gerilmelerin bir yıllık gerilmeyi gösterdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle devam etti: “1999 Gölcük depreminin üzerinden 14 sene geçti. Buradaki değerlerin üzerine 14 defa ekleme yapacaksınız. Ama Marmara Denizi'ne geldiğiniz zaman iki odak görüyorsunuz, en son depremler 1866, 1912 ve 1766 yıllarına odaklanmış. Şuanda Gölcük stresi biriktiriyor. 1999 depremi ile rahatladı ve tekrar gerilmeye başladı, 14 yıl geçti. Ama diğer odaklarda neredeyse 250 yıldır deprem olmuyor. Bu gerilme dairesi yukarıdan aşağıya kadar bütün fay sisteminin gerilim birikimi altında olduğunu gösteriyor. Bu gerilim birikimleri, beklediğimiz tehdidin giderek yaklaştığının bir göstergesi. Dolayısıyla, kamuoyunda paylaşıldığı üzere, araziden toplanan bu veriler de, Marmara depremindeki gerilimlerin her geçen gün giderek arttığının göstergesi. Araziden toplanan veriler de bunun doğruluğunu gösteriyor.” “İSTANBUL’DAKİ RİSK BURSA’DAN YÜKSEK” Gerilmenin Bursa civarında biraz daha düşük olduğunu vurgulayan Kutoğlu, gerilmenin yüzde 80-90’ının İstanbul’a daha yakın kollarda olduğunu ifade etti. Kutoğlu, Kuzey kollarda kırılma ihtimalinin Güney’e göre daha yüksek bir ihtimal olduğunu belirtti. Elde edilen verilerin depremin zamanına ilişkin net bir bilgi vermediğinin altını çizen Prof. Kutoğlu, şöyle devam etti: “Fayların bu yükler alında ne zaman kırılabileceğini şuan için söyleyemiyoruz. Biz bunları depremleri yaşaya yaşaya öğreneceğiz. Yani 1766’dan sonra deprem ne zaman gerçekleşecekse, o zaman diyeceğiz ki ‘bakın bu kadar geriliyor, ardından kırılıyor’ diyeceğiz. Bunları gözleye gözleye daha iyi tahminler yapılabilecek. Daha çok yolumuz var.”

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑