KÜLTÜR/SANAT

ARUCAD MEZUNLARININ SERGİLERİYLE SANAT, LEFKOŞA ve GİRNE’YE YAYILDI!

Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) 2024–2025 Akademik Yılı Bahar Dönemi mezunlarının mezuniyet sergileri, Lefkoşa ve Girne’de sanatseverlerle buluştu. Plastik Sanatlar ve Seramik bölümü öğrencilerinin mezuniyet projeleri kapsamı

18 Temmuz 2025 Saat: 10:29
ARUCAD MEZUNLARININ SERGİLERİYLE SANAT, LEFKOŞA ve GİRNE’YE YAYILDI!
ARUCAD MEZUNLARININ SERGİLERİYLE SANAT, LEFKOŞA ve GİRNE’YE YAYILDI!

Emre Can Kaya’nın “Distortion of Reality” başlıklı sergisi, tanıdık imgeleri dönüştürerek izleyiciyi algı ve anlam arasındaki bulanık alanda dolaşmaya davet etti. Olga Bayram’ın “Hidden Layers” sergisi zaman, hafıza ve kimlik temalarını katmanlı kompozisyonlarla işlerken, her eser izleyiciyi içsel bir yolculuğa çıkardı.

Nevin Ersoy’un “Patterns” başlıklı sergisi, pastel ve neon renklerin çarpıcı zıtlıklarıyla şekillenen figüratif kompozisyonlar aracılığıyla toplumda üstlenilen rolleri, ilişkilerdeki dinamikleri ve bireyin kalıplarla kurduğu ilişkiyi sorguladı. Çiğde Kahvecioğlu’nun “Birthcry” adlı sergisi, sanatçının kimliği üzerinden duygu durumu, benlik ve yaratıcılık ilişkisini sorgularken, bilinçaltıyla bağlantılı bastırılmış duyguları soyut biçimde yansıttı. Nina Nazarova’nın zamanı kontrol etme çabasının yanıltıcılığına dikkat çeken “Your Life Calendar” sergisi, izleyicileri yaşamın geçiciliğini fark etme ve varoluşu gerçekten yaşama üzerine düşündürdü.

Elif Aksoy’un “Mask Off” sergisi, içsel benlik ile sosyal kimlikarasında kurulan köprüyü maskeler ve otoportreler aracılığıyla ele aldı. Hasan Kayıplar’ın “Melted Borders: Where Memories and Migration Collide” adlı sergisi, göçün bireysel ve kolektif hafızadaki etkilerini sorgulayarak hafıza, aidiyet ve kimliğin eriyen sınırlarını görünür kıldı.

Melisa Kızılkanat’ın psikoz deneyimini yaratıcı bir gerçeklik biçimi olarak ele aldığı sergisi “Evasion”,  algının ve benliğin çözülmeye başladığı bu zihinsel alanda, izleyiciyi hem başkalarının dünyasına hem de kendi gölgelerine bakmaya davet etti. İnci Tanem Erdem’in “Silhouette adlı sergisi ise hafızanın kırılgan doğasını, zamanla silinmeye yüz tutmuş ama içimizde yaşamaya devam eden anıları görünür kılmaya çalıştı.

Bahar Küçüksu’nun “Nuans” sergisi, bireyler arasındaki ince farklılıkları ve toplumsal benzerlikleri ortaya koyan seramik formlarla insan topluluğuna dışarıdan bakmayı önerdi. Kirsten Andres Köksal’ın “Lady Lapiti’s Escapist Dreamworld” adlı sergisi ise düşsel anlatılar ve karakterlerle örülü, kaçışa açık bir dünya sundu.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑