GÜNCEL

Beni değil Türkiye’yi küçülttüler

Dünyanın el üstünde tuttuğu ünlü piyanist, “AKP ülkemdeki tüm konserlerimi elimden aldı. Fakat yılmadık. Yurdun dört bir yanında, köylerde bile akın akın geliyorlar. Bütün biletler tükeniyor” dedi.

8 Aralık 2014 Saat: 07:55
Beni değil Türkiye’yi küçülttüler
Beni değil Türkiye’yi küçülttüler

Önce Antalya Piyano Festivali’nin Şef Gürer Aykal’a verilmesi, ardından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası programından Fazıl Say eserlerinin ve konserlerinin çıkarılması… Borusan’ın İstanbul’da her yıl düzenlediği BİFO Fazıl Say festivalinin gerekçesiz kaldırılması ve son olarak da Antalya’da mayıs ayında konser programında olan Nazım Hikmet Oratoryosu’nun iptal edilmesi… Kentlerden köylere tüm Anadolu’yu yoğun bir turne programıyla dolaşan Say’a, Türkiye’de her alanda son 12 yıldır damgasını vuran bir başlık var: “sansür” Dünyaca ünlü piyanistle, sansürü konuşurken, ülkenin ne hale geldiğini bir kez daha anlamış olduk…

Antalya Piyano Festivali’ni biz 14 yıl önce kurduk ve çocuk gibi büyüttük onu. Bu festival son 8-9 yıldır dünya sanatçılarının geldiği, sponsor değerinin olduğu bir festival. Bu yıl AKP belediyeyi kazandıktan sonra belediye başkanı “Fazıl Say’lı ya da Fazıl Saysız devam ederiz” deyince biz düşündük. Ben sanat yönetmenliğinden geri çekileyim ama bizim kurucu ekip devam etsin ya da festival için belediyeden başka bir sponsor arayalım gibi fikirler üretmeye başladık. Menderes Türel’i tanıdığı için Gürer Aykal, Kadir Dursun onu arayıp belediyeyi bu çözümlerden biri için ikna etmek üzere Antalya’ya çağırmış. Kadir ayrıldıktan sonra toplantıdan öğreniyoruz ki Menderes Türel, Gürer Aykal’a “Festivali siz yönetin” diye teklif etmiş, başına geçin diye, o da bu teklifi kabul etmiş. Ben Gürer Aykal’a “Ben bunu kabul etmiyorum, bizim amacımız sizi bir arabulucu olarak yollamaktı” dedim. Haftalarca ne mesajlarıma ne telefonlarıma, ne postalarıma hiçbir cevap alamadım.
Borusan bıraktı, ihaleyi kaptı
 Sonra ne yaptınız?
Facebook’ta kendisi ile ilgili düşüncemi yazdım. Bu yaptığı ayıptır! Daha sonra Antalya’da festivali yapmışlar, çok başarılı olduğunu duymadım, bilet satışında ciddi düşüşler olmuş… Benim Borusan’la İstanbul’da da bir festivalim vardı o da iptal oldu. Borusan programında 4 konserin birini Gürer Aykal yönetiyordu, ben Antalya nedeniyle bunun doğru olmayacağını söyleyince 4 konserin 4’ünü de iptal ettiler. Aslında ben burada Borusan’da “Fazıl imajından kurtulma, o kimlikle anılmama gibi dertlerin de işin içine girdiğini düşünüyorum” Benimle birlikte anılmasalar Borusan için daha iyi olur diye düşünüyorlar, nitekim bir ihale kazanmışlar… Bu da çok düşündürücü.
 Net olarak şu mu: korktular mı?
Net olarak korktular ve çekindiler, evet! Gürer Aykal ile Fazıl Say Antalya’da anlaşamadı diye, İstanbul’da bir festivalin niye tamamı iptal ediliyor? Bence bunun siyasi bir arka planı var ki iptal ediliyor. Ama şunu söylemek isterim, benim konserlerim iptal edildi. Antalya’da, BİFO’da ( Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası), CSO’da (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası), biz de kendi organizasyonumuz olan, kendi organize ettiğimiz pekçok Anadolu konseri koyduk. Köylerde bile çaldım ben… Kayseri Karaözü köyünde, Eylül’de 3 bin kişiye konser verdik. Kendi imkanlarımızla organize ediyoruz. Önümüzdeki ay Denizli’de, Aydın’da Bodrum’da İzmir’de konserlerimiz var…

Gezi Parkı’nı anlatan eserler
 Oralarda nasıl karşılanıyorsunuz, nasıl reaksiyon geliyor halktan?
Bizim şu anda bütün biletlerimiz, bütün konserlerimiz dolu. Tamamı dolu. Bakın Ankara’da, İzmir’de falan konserimiz olduğunda 1 günde biletlerimiz bitiyor. Bin 600 kişilik salonlardan bahsediyoruz. Kimse zannetmesin ki Fazıl Say bir muhalif, siyasi kimlikten seyirci kazanıyor, hayır, öyle değil! 20 yıl önce de ben daha yeni çıktığımda da salonlarım doluydu, hiçbir zaman boşalmamıştır.
 İnsanlar zannediyor ki klasik müzik dünyası çok ciddi, aşırı sıkıcı…
Klasik müzik dünyası hiç öyle bir şey değil, ancak şöyle bir handikap var; klasik müzik dünyası 200-300 yıl önce yazılmış eserleri çok fazla çalıyor. Bence biz daha çok bugünün eserlerini çalmalıyız. Dün yazılmış eser, dün bitmiş… Gezi Parkı’nı anlatan eser, yani zamanın ruhunu yakalamış eserleri çalmalıyız. Güncel olarak da, müzik olarak da, yaşayan insanlar olarak da…

 Kültür Bakanlığı konusu ne oldu?
Benim eserlerim programdan kaldırıldı. Şimdi olayın geçmişi şu; Eylül ayında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, 33 haftalık konserlerde hangi eserleri çalacaklarına bakıyorlar, bakanlığa yolluyorlar. Bir iki hafta sonrasında bir telefon geliyor orkestraya, telefonda deniliyor ki “Bu programdan Fazıl Say’ın olduğu ve eserinin çalındığı iki ayrı konser çıkarılmazsa bakan bu programı onaylamayacak.” Nitekim CSO benim eserlerimi programdan çıkarıyor, yeni bir program yapıyor, onu veriyor, onaylanıyor ve sezona başlıyor. Ben de bunu sizler gibi Japonya turnesinde öğrendim. Sonra bir mektup yazdım, “Bunu böyle yapmayın, bu direkt sansüre girer ve siz böyle yapmazsanız büyürsünüz, bunu yaptığınız için küçülürsünüz, Türkiye’yi de küçültürsünüz” diyerek… “Hayır biz sansür yapmadık” diyorlar ama yaptın!
 Sizin için mücadele eden, destek veren kimse olmadı mı?
Rengim Gökmen aradı, “Fazıl, ben sonuna kadar mücadele ettim, orkestradan biraz daha cesur olmalarını istedim, bence çalsalardı bir şey kaybetmezlerdi, çalmaları daha doğru olurdu. Biraz da dik durabilmek lazım, ama durmadılar, duramadılar” dedi. İnsanlar atılmaktan korkuyor.

Gürer Aykal’la hayatım boyunca görüşmeyeceğim

  Bunca şey yaşandı. Sanatçı Gürer Aykal ile görüşüyor musunuz?
Gürer Aykal ile hayatım boyunca görüşmeyeceğim. Ben Borusan’a da, Gürer Aykal’a da çok iyilikler yaptığımı düşünüyorum. Çünkü, CD’leri yoktu, CD’ler yaptım. İstanbul Senfonisi CD’si dünyanın en önemli ödüllerinden Echo’yu kazandı. Mezopotamya’yı da onlarla yaptık. Benim elimde İstanbul Senfonisi’ni dünyanın pek çok orkestrasının çaldığı kayıtlarım vardı. Benim için daha iyi olurdu ne bileyim çok daha tanınmış bir dünya orkestrasının yorumuyla İstanbul Senfonisi’ni yapmak… Ben İstanbul Senfonisi’ni bir Türk şef, bir Türk orkestrası çalsın, bir Türk prodüksiyonu olsun istedim… Yani bu insanlara yaptığımız iyiliklerin bedeli bu oldu. Buna gerçekten üzüldüm.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑