İngiliz Telegraph gazetesine konuşan Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Haşimi, "Biz Kobani'deki trajedi konusunda endişelenirken, bu teröre karşı verilen mücadelenin bir şekilde bir halkla ilişkiler kampanyasına dönüştüğüne inanıyoruz" dedi. 
Hurriyet.com.tr'nin haberine göre, "Açıkçası tüm bu belli zamanlarda 'farkındalık yaratma' çabalarından yorulduk. Birkaç bomba bırakmak yetmez" ifadesini kullanan Haşimi, "Hava saldırıları gerekli ancak Suriye'nin geleceği konusunda siyasi bir perspektifiniz yoksa, hava bombardımanı yetmez ve Kobani bu şekilde saldırılan son kasaba olmaz" dedi. 


“KENDİMİZİ APTAL YERİNE KOYMAYALIM” 


Haşimi, "Kobani'deki durum gerçekten korkunç ama Suriye'de daha önce de benzer trajediler gördük. Kendimizi aptal yerine koymayalım" diye konuştu. 

Telegraph'ın haberine göre, IŞİD militanlarının gerçekleştirdiği toplu infaz ve kafa kesme görüntülerinin uluslararası kamuoyunu histerik abartı durumuna ittiğini belirten Haşimi, BM'nin Kobani'nin "yeni Srebrenitsa" olabileceği yönündeki uyarılarının da siyasi boyut taşıdığını ve söz konusu iddiaların IŞİD'e karşı askeri saldırılar düzenlenmesi için uluslararası destek sağlanmasını hedeflediğini söyledi. 

"Kobani'nin bağlam dışında bırakılarak ayrı tutulup Suriye'deki tek dönüm noktası gibi görülmesi doğru bir okuma değil" ifadesini kullanan Haşimi, "Bu Halep için adil değil. Bu rejim ya da IŞİD tarafından harap edilen diğer kentler için adil değil" diye konuştu. 


“YPG’YE GÜVENİYORLAR” 

Haşimi, PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin silahlı kanadı YPG’yle ilgili ise "Uluslararası toplum bu devlet dışı aktörü, terör örgütü olarak niteleyeceğine, ki ABD de resmen böyle tanımlıyor, IŞİD'le mücadelede onlara güveniyorlar. Bu inanılmaz!" ifadesini kullandı. 

Haşimi, "Bu strateji, Suriye'deki krizi çözme konusunda başarısız olacaktır. Ve bunun olası sonuçları hem Türkiye, hem bölge, hem AB, hem de küresel istikrar için olumsuzdur. Radikalizmin normalleştirilmesinden bahsediyoruz" dedi.