Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasından sonra Aydın’da EMEP, TKP, HDP, İHD ve KESK’ten oluşan Emek ve Dayanışma Platformu’nun çağrısı üzerine 350 kadar yurttaş, geçen 14 Mayıs’ta Sevgi Yolu Caddesi üzerinde toplandı. Grup henüz yürüyüşe geçmeden polis tarafından durduruldu. Polis ”iyi niyet çerçevesinde” grubun Abide Kavşağı’na kadar yürümesine izin verebileceklerini söyledi. 

Sayısı 500’e kadar çıkan grubun önü Adnan Menderes Bulvarı’nda kesildi. Burada polisle göstericiler arasında müzakere başladı. Polis göstericilerin geri dönerek meydanda açıklama yapabileceğini söyledi. Göstericiler ise eyleme devam edeceklerini belirtti. 

Güvenlik Şube Müdürvekili Satılmış Karakaya’nın 23 Mayıs’ta hazırladığı fezlekeye göre müzakere sürerken, Savaş İlhan adlı gösterici, topluluğa dönerek megafonuyla, “Arkadaşlar polisi uyardık, barikatı açmadı. Yasal ve demokratik haklarımızı kullanıp barikatı aşacağız, hep beraber yükleneceğiz” dedi. Fezlekeye göre İlhan, bu sözleriyle “Kolluk kuvvetlerine karşı saldırgan tutum ve davranışlarda bulunup müzakerenin tek taraflı bozularak barikatın üzerine yürümeye yönlendirme” suçu işledi. Aynı anda müzakereyi sürdüren Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Gün de iddiaya göre “el hareketleriyle topluluğu polis barikatına doğru harekete geçirdi.” Fezlekede, 77 şüpheliden üçünün “gerek konuşmaları, gerek slogan attırmaları, gerekse hareketleriyle topluluğu tahrik ederek kanuna karşı eyleme yönlendirip kışkırttığını” savunuldu. 

Eylemcilerin barikata yüklenmesi üzerine polis, kalkan ve biber gazı kullanıp TOMA’dan su sıkarak, grubu dağıttı. Bu sırada, megafonla anons yapan İlhan ile bir çocuk gözaltına alındı. Grup daha sonra meydana dönerek açıklaması yaptı ve dağıldı. 

Olaydan sonra 77 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ve polise mukavemet ile suçlamasıyla soruşturma açıldı. Soruşturma açılan 77 kişinin içinde eski Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu, iki avukat, sendikacılar ve dört çocuk da bulunuyor. Polisin iddiasına göre göstericilerden bir kısmı barikata fiili baskı uyguladı, bir kısmı polisin görev yapmasını engelledi, bazılarıysa eyleme katılıp zaman zaman sloganlara eşlik etti.

Hakkında soruşturma başlatılanlar arasında yer alan Avukat Hicran Danışman, asıl suçun, halkın demokratik tepkisini göstermeyi engelleyen polislerce işlendiğini savundu. Danışman, “Polis eliyle toplumsal muhalefetin baskılanmadığı bu süreçte, hukuk kurumu ve mahkemeler toplumu baskı altına almanın bir aracına dönüştü” diye konuştu.