Yaz tatili sona ererken milyonlarca öğrenci yeni eğitim yılına hazırlanıyor. Aileler için bu dönem yalnızca kırtasiye ve okul malzemesi alışverişi değil, aynı zamanda teknoloji, giyim, sağlıklı beslenme ve dijital eğitim araçlarını kapsayan kapsamlı
Son yıllarda tüketicilerin en çok talep ettiği şeylerden biri “kişisel deneyim.” Veliler ve öğrenciler artık onlarca kampanya arasında kaybolmak istemiyor; ihtiyaçlarına uygun, doğrudan kendilerine hitap eden öneriler görmek istiyor. E-ticaret siteleri, mobil uygulamalar ve markaların kendi dijital platformları, yapay zekâ ile kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunarak fark yaratıyor. Erdör, velilerin artık klasik indirim kampanyalarından çok, ihtiyaçlarına uygun kişisel öneriler görmek istediğini belirtti: “Yapay zekâ destekli ürün önerileri, sepete ekleme sırasında çapraz satışlar ve akıllı ödeme hatırlatmaları markalara ciddi avantaj sağlıyor. Bu sayede aileler daha az zaman harcarken, markalar satışlarını daha verimli artırabiliyor.”
Mikro-Influencer ve Dijital Toplulukların Yükselişi
Tüketiciler için güven unsuru her zamankinden daha önemli. Özellikle öğrenciler sosyal medyadan ilham alırken, veliler kendi aralarında oluşturdukları kapalı gruplarda deneyim paylaşımı yapıyor. Facebook grupları, WhatsApp toplulukları ve forumlar, markalar için yeni iletişim alanları haline geldi. Bu topluluklarda yer almak, geleneksel reklamdan çok daha etkili bir güven köprüsü kuruyor. Erdör’e göre 10 bin takipçili bir anne influencer, milyon takipçili bir ünlüden çok daha fazla etki yaratabiliyor: “Velilerin aktif olduğu dijital topluluklarda varlık göstermek, markalara doğrudan güven ve yakınlık kazandırıyor. Özellikle niş topluluklarda doğru konumlanmak, markalara büyük bir avantaj sağlıyor.”
Sürdürülebilirlik ve Sağlıklı Yaşam Tercihleri
Günümüz velileri, yalnızca fiyat ve kaliteye değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik kriterlerine de dikkat ediyor. Çevre dostu ürünler, geri dönüştürülebilir ambalajlar, sağlıklı atıştırmalıklar ve doğa dostu okul çantaları ailelerin tercihlerini doğrudan etkiliyor. Genç nesil öğrencilerin de bu konuda daha bilinçli olduğu görülüyor; markalar, bu beklentiyi karşılamadıklarında hızla tercih dışı kalabiliyor. Artık ebeveynlerin ürünün fiyatına bakarken yanında sürdürülebilirlik kriterlerini de sorguladıklarını söyleyen Erdör ‘Çocuğumun kullandığı kalemin ya da defterin doğa dostu olması’ fikrinin markalar için çok ciddi bir tercih sebebi yarattığını söylüyor.
Esnek Ödeme Çözümleri ve Finansal Kolaylık
Okula dönüş döneminde ailelerin alışveriş sepetleri oldukça kabarık olabiliyor. Bu noktada ödeme kolaylıkları, kampanyalardan bile daha kritik hale geliyor. “Şimdi al, sonra öde” sistemleri, taksit imkânları, dijital cüzdan entegrasyonları ve hızlı QR ödeme seçenekleri, ailelerin markaları tercih etmesinde belirleyici rol oynuyor. Erdör, ailelerin yüksek hacimli okul alışverişlerinde taksitli ve ertelemeli ödeme seçeneklerini araştırdığını belirtiyor: “Dijital cüzdan entegrasyonu ve QR ile hızlı ödeme gibi kolaylıklar, müşteri deneyimini bir adım öteye taşıyor. Bu uygulamaları sunan markalar, velilerin güvenini kolayca kazanıyor.”
Hibrit Eğitim ve Teknoloji Odaklı Çözümler
Okula dönüş artık yalnızca fiziksel malzemelerden ibaret değil. Özellikle pandemi sonrası hibrit eğitim, öğrencilerin ihtiyaçlarını çeşitlendirdi. Tablet, kulaklık, çevrimiçi ders platformları ve dijital eğitim materyalleri, velilerin alışveriş listelerinde önemli bir yer tutuyor. Markalar için bu alan, yalnızca teknoloji markalarına değil; giyimden kırtasiyeye kadar her sektöre fırsatlar sunuyor. Tablet, kulaklık, online ders platformu üyeliklerinin artık okula dönüş sepetinin içinde yer aldığını söyleyen Erdör, markaların teknolojiyle eğitim arasındaki bu köprüye yatırım yaparak sadece bugünü değil, geleceği de kazanabileceğini ifade ediyor: “Bu alana odaklanan markalar, öğrencilerin değişen öğrenme alışkanlıklarına ayak uydurabilir.”