GÜNCEL

TÜSİAD: Öncelik demokrasi ve hukuk olmalı

TÜSİAD Başkanı Symes, “Hükümetin birinci önceliği piyasalara güven vermek, iç güvenliği sağlamak ve hukukun üstünlüğünü mutlak şekilde geçerli kılmaktır” dedi.

18 Eylül 2015 Saat: 07:27
TÜSİAD: Öncelik demokrasi ve hukuk olmalı
TÜSİAD: Öncelik demokrasi ve hukuk olmalı
Boydak Holding CEO’su Memduh Boydak’ı hedef alan hukuksuz operasyona tepkiler çığ gibi büyüyor. Boydak’ın gözaltına alınması üzerine çarşamba günü yazılı bir açıklama yapan TÜSİAD tepkisini dün de sürdürdü. ‘Patronlar Kulübü’nün Başkanı Cansen Başaran Symes, “Maalesef yönetim kurulum bu toplantıda tam kadro olarak aramızda değil. Yönetim Kurulu üyemiz Memduh Boydak'ı bir an önce aramızda görmeyi ümit ediyoruz. TÜSİAD yönetim kurulu olarak Memduh Boydak'a, Boydak ailesine çalışma arkadaşlarına, bir kez de burada sizlerin huzurunda geçmiş olsun demek istiyorum. Gerçekten eksikliğini bugün bu salonda hissediyoruz" dedi.
 
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı, dün Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirildi. Toplantıya TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve üyeler katıldı.

BAĞIMSIZ YARGI VURGUSU

Sağlıklı demokrasilerde halkın iradesinin sadece sandık aracılığı ile göstermesinin yeterli olmadığını ifade eden Symes, kontrol denge mekanizmaları, ifade özgürlüğü, bağımsız yargı, güçlü bir sivil toplum ile özgür basın örgütlenmesinin de demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunun altını çizdi. 

Genel bir güvensizlik, tahammülsüzlük ve şiddet halinin ülke geneline yayıldığını ve tüm toplumu gerdiğini belirten Cansen Symes, medya kuruluşlarına yapılan saldırılara da gereken yaygınlıkta tepkinin verilmediğini kaydetti.

Symes, PKK'nın saldırılarına bir an önce son vermesini istediklerini belirterek, "Amasız ve fakatsız bir şekilde terörü ve şiddet unsurlarını kınıyoruz. Meclisin böyle bir temsil düzeyine kavuştuğu, tüm zorluklara rağmen demokratik siyaset imkanlarının var olduğu bir ortamda tüm bölgeyi ve toplumu terörize edecek eylemlere girişmenin ve şiddette ısrar etmenin hiç bir kabul edilebilir gerekçesi olamaz" dedi ve ekledi: "Kürt meselesi adına yapılanların en çok bu meselenin demokratik çözümü için uğraşanlarına yönelik bir saldırı olduğuna inanıyoruz"
 
"Güçlü olan devlet, terörizm ile hukuk içinde kalarak mücadele etmeli" diyen Symes, daha gelişmiş bir demokratik yapının toplumsal uzlaşmayı tesis ederek, siyasal ve ekonomik istikrarı kalıcı hale getireceğinin altını çizdi. 

Symes, artan şiddet ve gerilim ile koşulların giderek daha da zorlu hale geldiği bir ortamda hükümetten en öncelikli beklentilerinin seçimin güvenli bir ortamda yapılmasının sağlanması olduğunu söyledi. Symes ayrıca, yapısal sorunlara çözüm aranması gerekirken, yeniden seçimle uzayan belirsizlik döneminin, makro dengeleri tehdit eder hale geldiğini; OVP'de yeni programlarda öngörülen kur seviyelerinin, bugün gerçekleşenlerden çok uzak olduğunu belirterek "İş dünyası ve hane halkı belirsiz ve öngörülmez kur hareketleri karşısında giderek daha zor durumda kalıyor" diye konuştu.

KAZANIMLARIMIZ TEHDİT ALTINDA

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan,  Türkiye’nin son 15 yılda önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğini hatırlattı. Bu dönüşümün demokrasiden ekonomiye birçok alanda olumlu gelişmeyi de beraberinde getirdiğini anlatan Özilhan, “ Ama bugün bu kazanımlarımız artık büyük bir tehdit altında. Toplumumuzun renkleri arasındaki ciddi güvensizlik, beraber yaşama ortamımızı zedeleme noktasında” dedi. 
 
90’LARA GERİ DÖNDÜK

TÜSİAD yöneticisi Özilhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Hepimizin kurdaki değişiklikleri sürekli takip ettiği günlere geri döndük. 1990’lı yıllarda TL’deki oynaklık sanırım sadece benim değil, bu salondaki birçok iş insanının ve ekonomideki birçok şirket yöneticisinin hafızalarında hala dün gibi canlı. Uzun vadeli düşünmeyi imkânsızlaştıran, yatırım kararı alma koşullarını ortadan kaldıran kurdaki oynaklığın zaten zayıf olan yatırım performansını daha da zedelemesi, tüketim talebini zayıflatması riski ile karşı karşıyayız. TL’nin değer kaybetmesi ihracat artışına yol açmıyor.  Buna karşılık ithalat daha pahalı hale geliyor ve enflasyon tırmanıyor.

ŞİRKETLER GİDEREK ZORLANIYOR

Maalesef ihracattaki düşüş hız kazanırken, ithalattaki azalma yavaşlıyor. Yani düşen büyümeye ve değer kaybeden TL’ye rağmen, cari açık sorunu azalmıyor, varlığını koruyor. Birçok işletme, TL değil yabancı para cinsinden borçlanıyor. Bu yüzden TL’nin değer kaybının reel kesimde sıkıntıya yol açabileceği gayet açık.  Ancak şirketler döviz riski karşısında 2001 krizi öncesindeki kadar korumasız değiller. Düşük reel faizler de üretim ve yatırımlar için tek başına yeterli olamıyor. Merkez Bankası Başkanı’nın da vurguladığı gibi düşük faiz oranları güçlü ve kalıcı bir yatırım artışına yol açmıyor.  Bize düşük faiz oranlarından ve parasal teşviklerden farklı bir şeyler gerekiyor.” 
 
'MESELE SADECE ARSA MESELESİ DEĞİL'

Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Hacı Mehmet Özay, Boydak Holding CEO’su Memduh Boydak’ın gözaltına alınmasına neden olan iddialarla ilgili net konuştu. Boydak Grubu’nun şehire ve ülke ekonomisine çok büyük katkı sağladığına dikkat çeken Özay, “Kayseri’de 14 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan bir holdinge yapılan baskın kabul edilemez” diyen Özay, sorunun ‘arsa meselesinden kaynaklandığına dair iddiaların gerçekleri yansıtmadığının altını çizdi.

UYDURMA GEREKÇE

Özay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu Kayseri’de araştırdım, ama mesele arsa değilmiş. Bunu öğrendim. Uydurulan bir arsa meselesi için bu işadamları yıpratılamaz. Hukuk, denerek baskı mümkün değil. Hukuk kapsamında bir suç varsa, bunlar değerlendirilir. Ama şimdi yapıldığı gibi böyle bir şey olur mu? Bunlar çok yanlış şeyler. 

Bir vergi rekortmeni, yardımsever bir insana bunlar yapılamaz. Bir vakfa destek verse de bu insanlardan destek almak gerekirdi. Bunların yapılmaması gerekir. Ben de oda başkanıyım, ben de esnafım. Biz de yardım ediyoruz insanlara. Yarın dönüp bize de aynısı mı yapılacak? Bunlar paralelcilik midir? Esnaf bu durumdan çok rahatsız. Tüm şehir Boydak Ailesi’nden fayda görüyor. Bu yapılanı kabul etmiyorum”

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KORUNMALI
 
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, muhalif medya kuruluşlarına yönelik saldırıları da sert bir dille eleştirdi. Symes, “ Yaşanan terör saldırılarının yanı sıra demokrasinin en temel yapı taşlarından biri olan basın özgürlüğünün yapı taşlarından medya kuruluşları saldırıya uğruyor ve üstelik bu olaylara yaygınlıkla tepkide maalesef verilmiyor. Genel bir güvensizlik, tahammülsüzlük ve şiddet hali ülke sathına yayılmış, tüm toplumu geriyor, eziyor, bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Bunu hak etmiyoruz, bunların süratle geride kalması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑