GÜNCEL

Yolsuzluğu soruşturan 4 savcı ve 1 hakim ihraç edildi: Hukukun sonu

HSYK’nın yargı mensuplarına yönelik kıyımı sürüyor.

13 Mayıs 2015 Saat: 07:11
Yolsuzluğu soruşturan 4 savcı ve 1 hakim ihraç edildi: Hukukun sonu
Yolsuzluğu soruşturan 4 savcı ve 1 hakim ihraç edildi: Hukukun sonu

17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç ile Hakim Süleyman Karaçöl meslekten ihraç edildi. 2. Daire, savunma almadan 2’ye karşı 5 oy çokluğuyla ihraçlara imza attı. Karara sert tepki gösteren Anayasa Profesörü Ergun Özbudun, “Hukukun sonu, yapılan kesinlikle yanlış.” dedi. Eski Adalet Bakanı H.Sami Türk “Yargı bağımsızlığına ve hukuk devleti ilkesine çok ağır bir müdahale.” ifadesini kullandı.

Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrasında soruşturmayı yürütenSavcılar, HSYK 1. Dairesi tarafından sürgün edilmişti. Savcılar görevden alınınca soruşturmalar, Erdoğan’a olan hayranlıklarını açıkça söyleyen savcılar tarafından takipsizlik verilerek kapatılmıştı. Dönemin başbakanı olan Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan’ın da adının geçtiği soruşturmayı yürüten Savcı Muammer Akkaş’a “Daha dur bakalım, seninle işimiz var.” demişti. Bu ifadeler tehdit olarak değerlendirilmişti. 12 Ekim’de AKP hükümeti kontrolündeki Yargıda Birlik Platformu’nun HSYK seçimlerini kazanmasıyla Erdoğan’ın yakınlarının da üyesi olduğu HSYK 2. Dairesi, söz konusu yargı mensuplarını açığa aldı.

ERDOĞAN KONUŞTU, HSYK İHRAÇ ETTİ

Dün toplanan HSYK 2. Dairesi, açığa almanın ardından bu defa 4 savcı ile bir Hakimi meslekten ihraç etti. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürüten savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç ile Hakim Süleyman Karaçöl meslekten ihraç edildi. Daire kararını, HSYK Kanunu’nun 69. maddesindeki “Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir.” hükmüne dayandırdı. Kararla birlikte, hakim ve savcıların yolsuzluk soruşturması yürütmesi mesleğin şeref ve onurunu bozacak nitelikte sayıldı. İhraç kararı verilirken hakim-savcıların savunmaları dahi alınmadı. Savunma için verilen süre dolmadan Daire, ihraç kararı verdi. İhraçların, Erdoğan’ın Avrupa seyahatindeki “Savcı ve hakim tutuklamaları devam edebilir.” açıklamalarının hemen ardından gelmesi dikkat çekti. HSYK ihraç kararını 5’e 2 oyçokluğuyla aldı. HSYK üyesi olan Mahmut Şen ve Mustafa Kemal Özçelik, ihraç kararına karşı çıkan isimler oldu.

BİLAL’E DOKUNAN YANDI

HSYK’nın meslekten ihraç ettiği Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, 4 eski bakan ve çocuklarının da adının geçtiği 17 Aralık soruşturmasını yürütmüştü. Cumhuriyet Savcısı Akkaş ise Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile çok sayıda işadamı hakkında örgüt soruşturması yürütüyordu. Bu kapsamda çok sayıda isim hakkında gözaltı kararı aldırmıştı. İktidarın bütün amirlerini değiştirdiği İstanbul Emniyeti ise o kararı uygulamamıştı. İhraç edilenlerden Hakim Karaçöl de 25 Aralık gözaltı kararına imza atmıştı. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından binlerce hakim, savcı ve polis görevlerinden edilmiş, Anayasa’nın askıya alındığı eski İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından açıklanmıştı.

Söz konusu isimler hakkında HSYK müfettişi raporu üzerine soruşturma başlatılmış, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı da yargı mensupları hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “görevi ihmal” suçlarından iddianame hazırlamıştı. Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul etti. Yine HSYK’nın izni üzerine 25 Aralık soruşturmasının savcısı Muammer Akkaş ile hakimi Süleyman Karaçöl hakkında da ayrı bir iddianame düzenlenmişti. İddianamede, Savcı Akkaş’ın, soruşturmaya ilişkin bilgileri basına sızdırarak gizliliğe riayet etmediği öne sürüldü. Akkaş’ın, gerekçe gösterilmeden soruşturma evrakının elinden alındığını, soruşturma yapmasının engellendiğini kamuoyu ile paylaşması suç sayıldı. Adliyenin önünde bildiri dağıttığı ve bu görüşlere yer vererek “görevi kötüye kullanma” suçunu işlediği iddia edildi.

İTİRAZ DANIŞTAY’A YAPILACAK

12 Eylül 2010 referandumunda yapılan anayasa değişikliğine göre, karara karşı ihraç edilen hakim-savcılar HSYK Genel Kurulu’na yeniden inceleme talebinde bulunabilecek. Kararın kesinleşmesi halinde söz konusu isimler, iptal davası açabilecek. İptal davaları ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek. Hakim-savcılar hakkındaki yargılama ise Yargıtay tarafından yapılacak.

Yazıklar olsun bağımlı HSYK’ya!

Meslekten ihraç kararına tepki gösteren Savcı Zekeriya Öz, “HSYK Anayasa ve yasaları çiğneyerek, savunmamızı dahi almadan yukarıdan aldığı talimatla bu kararları vermiştir. Yazıklar olsun bağımlı HSYK’ya.” dedi. Twitter’dan paylaştığı mesajlarda Öz şunları söyledi: “Haberler doğruysa HSYK yetki gasbı yapmıştır. Verdiği karar yok hükmündedir, verdiği kararda milletinden gecikmeden ötürü özür de dilememiştir. HSYK’nın savunma için verdiği süre dolmadan ihraç kararı vermesi, bu kararı vermesi için emri veren kişiden korktuklarından hukuku çiğnediler. HSYK’da CB’nin atadığı türbanlı üye -biz burada siyasal yargılama yapıyoruz- diyerek, kararların kimin talimatıyla verildiğini itiraf etmiş. HSYK, göreve geldiği günden beri geçmişte ne kadar suç işlemiş hakim savcı varsa bunların hepsini aklamak için canla başla çalıştı. Hatta rüşvet ve menfaat temininden Yargıtay’da yargılanıp mahkûm olmuş YBP (Yargı Birliği Palatformu)’ciyi Yargıtay üyesi olarak atadı. HSYK ayrımcılık suçu işliyor. Tarihe hırsıza yolsuza göz yuman boyun büken olarak geçmektense, hırsıza boyun eğmediği için meslekten atılma şerefine ermek bir onurdur.”

Pişman değilim, yine olsa yine yaparım

25 Aralık yolsuzluk ve kara para aklama soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş, “Biz savcı olarak üzerimize düşeni yerine getirdik. Vicdanımız rahat. Hukuk kuralları içerisinde ne gerekiyorsa yaptık. Bugün aynı dosya yine önümüze gelse yine aynı işlemleri yaparım. Bir polise nasıl hırsızı yakalama denilemezse, savcıya da soruşturma yapma denilemez. Şerefimizle, haysiyetimizle görevimizi yerine getirdik. Açığa alma kararı sürpriz olmadı. Savunmam bile okunmadan ihraç edildim. Bu kararın ne hukukta ne de vicdanlarda yeri var.” dedi. HSYK Genel Kurulu’na itiraz edeceklerini vurgulayan Akkaş, “Eğer kabul edilmezse Danıştay’a başvuracağız. Yaptığım işten pişman değilim. Yine olsa yine yaparım.” diye konuştu.

Bize onur ve şeref düştü, diğerleri utansın!

Türkiye’yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürüten Savcı Celal Kara da, HSYK tarafından meslekten ihraç edilmesine tepki gösterdi. Grihat’a konuşan Kara, “Şu an bir hukuk devletine yakışmayacak birçok mağduriyet yaşanıyor. Bizlere onur ve şeref düştü, diğerleri utansın!” dedi. Kara, şunları söyledi: “Yaptığımız bir yolsuzluk soruşturması, şüphelilerin kimliğine bakmadık. Hukuk ne diyorsa onu yaptık. Hukukun üstünlüğünü savunduk, üstünlerin hukukçusu olmadık. Henüz savunmam alınmadı, savunmam alınmadan, hakkımda dava açıldı. Ayrıca akabinde meslekten atılma kararı verildi. Bunlar AİHM mahkumiyet konusu olacaktır. Söylenecek pek fazla bir şey yok. Bu durumda ne denilebilir. Herkes kendi tarihini yazar. Ve herkes herkesin tarihe nasıl geçtiğini görecek.”

Kararı AKP’li üyeler aldı

Savcılar hakkında yapılan işleme karar veren dairenin 3 üyesi de AKP’ye yakınlığı ile biliniyor. Üyelerden biri daha önce AKP’nin parti çalışmalarında yer almış ve milletvekili adayı olmuştu. Bir diğeri ise AKP döneminde bürokraside önemli bir makamda bulunuyordu. Aynı zamanda Halk Bankası’nın eski avukatlarındandı. Üyelerden diğeri Erdoğan’ın avukatının kardeşi. Savcılar hakkındaki şikâyeti ise Erdoğan, avukatı aracılığıyla yapmıştı. 2. Daire Başkanı ise Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve tutuklu emniyetçiler hakkında tahliye kararı veren 2 hakimin açığa alınmasıyla ilgili olarak Erdoğan’ın açıklamaları üzerine “Geç kaldık” özrüyle gündeme gelmişti.

Erdoğan, Öz’ü Temiz Eller savcısına benzetmişti

Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ü Türkiye, 2007 yılından itibaren yürüttüğü Ergenekon soruşturmasıyla tanıdı. Ümraniye’de bulunan mühimmatın ardından olayın üstüne giden Öz, çok sayıda tehdit almıştı. Dönemin başbakanı olan Erdoğan, kendisine zırhlı aracını tahsis etmişti. Öz’ün okula giden çocuğunun kalem kutusuna dahi tehdit notları bırakılmıştı. Erdoğan, Öz’le ilgili 2009 yılında, “Geçen akşam bir televizyon kanalında bir gazetenin bir mensubu ta İtalya’ya gitmiş. Temiz Eller operasyonunun savcısını bulmuş, onunla söyleşi yapıyor. Ne kadar güzel. Tamam da benim ülkemde bu operasyonu yapana da saygınız olsun. Niye ona durmadan vuruyorsunuz? Bırakın bakayım, nereye varacak bu işin sonu. Rahat olun. Hukuk içinde bu işler yürümelidir. Biz bugünleri değil, torunlarımızın yaşadığı Türkiye’yi düşünüyoruz. O Türkiye tertemiz olmalı, pırıl pırıl olmalı.” ifadelerini kullanmıştı.

Tarih tekerrür etti

Daha önce de 12 Eylül askeri darbesine soruşturma açan ve geçtiğimiz günlerde vefat eden Savcı Sacit Kayasu, HSYK tarafından ihraç edilmişti. Şemdinli’de bir soruşturma kapsamında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ı ifadeye çağıran Ferhat Sarıkaya’nın da savcılık cübbesi alınmıştı. Söz konusu savcıların avukatlık yapmasına da yasak getirilmişti. Yakın tarihte çok önemli soruşturmaları yürüten birçok savcı, soruşturmalara müdahale edilerek başka görevlere atanmıştı.

Anahtar Kelime: HSYK, Savcı, Hakim, Zekeriya Öz, Celal Kara, Mehmet Yüzgeç ve Muammer Akkaş, Süleyman Karaçöl
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Feza Gazetecilik’e aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Zaman Gazetesi tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑