Tekrarlanacak belediye başkanlığı seçimlerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 10 Mart’ta seçimlerden 20 gün önce Ağrı’ya geldik. Burada aynı meydanda sizlerle hasret giderdik. Size burada vizyonumuzu anlattık, planlarımızdan projelerimizden bahsettik. Siz Ağrı Dağı kadar büyüksünüz. Şimdi buralara birileri geliyor, Ağrı’da sandıkların 13-14 kere sayıldığı iddiası BDP tarafından pompalanıyor. Tamamen yalan, gerçek dışı. Maalesef BDP bu yalanı Ağrı içinde yaymak suretiyle bir kez daha kirli siyasete başvurmuştur. Sadece bir kez tam olarak sayıldı. İkinci sayımda tam olarak sayılmadan hile ortaya çıktı. İl Seçim Kurulu tarafından iptal edildi. Yani değil 13-14-15 ikinci kez bile yeniden sayım gerçekleşmedi. 

Bu zihniyetin demokrasiye inancı yok. Sandığa inancı yok. Düşünce özgürlüğüne saygısı yok. Bunlar bugüne kadar ancak tehditlerle oy almanın yoluna gittiler. Bakınız daha yeni şurada Doğubeyazıt’ta 6 tane vatandaşımızı kaçırdılar. Açık, net konuşuyorum kaçırdılar ve burası bizim Bitlis milletvekilimizin ailesine ait olan işletme. Arkadan da tehdide başladılar. Kendisine de Bitlis’teki seçimlere gitmemesi için tehdit yağdırdılar. Pazar günü orada da seçim var. Bakın bu tehditlerle bir yere varılmaz. İkide bir partinin adını değiştirirsin başka da bir işe yarmazsın. Allah aşkına söyleyin ya Doğubeyazıt’ta bizim hizmetimizin dışında onların hizmeti var mı? Ya bunu görmüyor musunuz? Şu Ağrı’da ne yapılmışsa biz yaptık ya. Biraz sonra sizlere dokümanını vereceğim. Siyaset yalanla yapılmaz. Siyaset iftira ile yapılmaz. 

Size güvenilmez insanlar haber getirdiğinde buna itibar etmeyin. Ağrı’da yönetime gelseler ne tür çirkinlikler yapacaklarını da ben sizlere bırakıyorum. "30 Mart’tan sonra Ağrı’ya 15 bin polis gönderdi" diyorlar. Allah aşkına nerede bu polisler ya? Gösterin de görelim. 30 Mart’tan sonra Ağrı’da iki bin gencin askere götürüldüğünü söylüyorlar. Hem komik hem yalan. 

Mesele Sırrı Sakık meselesi değildir. Sırrı Sakık fanidir. Bugün vardır yarın yoktur. Mesele mensubu olduğu zihniyettir. Öyle mi? Tayyip Erdoğan da fanidir. Bugün var yarın yokuz. Baki olan hedefler için fanilere lütfen kanmayın. Bizim baki olan hedefimiz Ağrı iline hangi anlayış hizmet verebilir? Af edersin pislikten geçilmiyor, belediyecilik diye bir anlayış yok. Ama hâlâ Doğubeyazıt’ta BDP var. Niye? Tehditle. Hanım kardeşlerimizi evlere kilitliyorlar. Sandığa göndermiyorlar. Çünkü biliyorlar ki sandığa giderse Ak Parti çıkacak.

Unutmayın kale içeriden fethedilir. Siz bizim ablalarımızsınız. Pensilvanya’nın da ablaları var. Yeter ki biz onlara sandıkta desteği verelim. Belediye başkanımız ve adayımızla ilgili iftira attılar. Bunlar da yalan. Eğer biz böyle bir dosyayı yakalarsak yakaladığımız anda biz gözünün yaşına bakmayız. Sandıkların 15 kez sayıldıklarını söyledikleri nasıl büyük bir yalansa diğer tüm iddiaları da yalan. Yalan üzerine, karalama, iftira itham üzerine siyaset yapılmaz. Siyaset hizmetle yapılır. Planla yapılır, projeyle yapılır. 

Kağızman yolunu yapan kim? Doğubeyazıt yolunu yapan kim? Hizmet ortada, eser ortada. Eşek olur kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserle konuşuyoruz. Siyaset omurgalı duruş gerektirir. 

30 Mart öncesinde bize nasıl saldırdıklarını hatırlıyorsunuz değil mi? CHP - MHP -BDP bir araya geldiler. Bize en ağır saldırıları iftiraları yaptılar. Millet kararını verdi ve AK Parti’yi tekrar zirveye taşıdı. Millet neyin ne olduğunu çok iyi görüyor. 

30 Mart’ta akşam sandıklar kapandı. AK Parti’nin birinci parti olduğu, yerel seçim olmasına rağmen yüksek oy oranına ulaştığı 30 Mart akşamı belli oldu. Peki biz 30 Mart’tan sonra ne yaptık? Size sadece özet veriyorum. Azerbaycan’a ziyaret yaptım. Almanya’ya ziyaret yaptım. Seyrettiniz mi? Almanya’dan buraya selamlar var. Orada tüm kardeşlerimizle beraber olduk. Dünyanın bir çok dost ve kardeş ülkesinden gelen devlet başkanlarını, bakanlarını bir arada gördük beraber olduk. Bakanları kabul ettik, siyasi ekonomik konuları görüştük. İstanbul’da açılışlar yaptık. Marmaray’ın yanına büyük bir tünel yapıyoruz. Konya’ya gittik. Kayseri’ye gittik açılışlar yaptık. Karaman’a gittik açılışlar yaptık. Bütün bu yoğun trafik içinde Ankara İstanbul’da toplantılar yaptık. 

Maalesef Soma’da özel sektöre ait maden ocağında elim bir kaza meydana geldi. Var gücümüzle o kazaya koştuk. Şehitlerimizi çıkardık. Yani biz şunu demedik, 30 Mart’ta zafer kazandık artık biraz dinlenelim, soluklanalım demedik. Tam tersine millet bize yetki verdi dedik, ve daha bir aşkla coşkuyla azim bir kararla büyük Türkiye yolculuğunu sürdürdük. Ben buradan soruyorum, AK Parti seçimden birinci çıktığı halde iki aydır koşturuyor. Peki seçimden ikinci üçüncü dördüncü parti olarak çıkan, oy kaybeden partiler ne yapıyor? Normalde onların bizden daha fazla çalışması lazım. CHP yerinde sayıyor. Pensilvanya ile işbirliği yaptı, faturasını ödüyor. MHP’ye bakıyorsunuz genel başkan AK Parti karşısında sekizinci seçimini kaybetti. Hâlâ orada oturmaya devam ediyor. 

Emekli siyasetçileri ziyarete başladılar. Neymiş? Çatı kuruyorlarmış cumhurbaşkanı seçeceklermiş. Bu çatı cumhurbaşkanı olacakmış. O çatı 30 Mart’ta uçtu gitti. Bunların oturdukları evin damı yok damı. Bu millet kendi başkanını, inandığı insanı gayet iyi biliyor. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde Haziran ayı içinde inşallah adayımızı açıklayacağız. İnşallah ardından ismimizi adayımızı açıklayacağız. İstişarelerimiz devam ediyor. Dün Meclis başkanıyla konuştuk dertleştik ve bunları devam ettireceğiz. STK’ları aynı şekilde devam edeceğiz.